Yalıtımla Faturalarınızı Yarı Yarıya Düşürebilirsiniz

Özellikle enerji faturaları daha düşük gelebilir.
Yalıtımla Faturalarınızı Yarı Yarıya Düşürebilirsiniz

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kış mevsimiyle birlikte artan ısınma faturalarının tüketici bütçesinde önemli bir yer tuttuğunu belirterek, alınacak önlemlerle tasarruf edilebileceğini söyledi.

Yapı ve çatılarda yalıtım uygulamasının enerji sarfiyatında ciddi oranda azalma sağladığını hatırlatann Şenal, şunları söyledi:

“Tüketiciler binalarında standartlara uygun çatı ve cephe yalıtım uygulamalarıyla faturalarında yüzde 50’ye varan tasarruf sağlarken, ülke ekonomisine ve doğaya da fayda sağlayabilir. Binalarımız, ülkemizde üretilen ve ithal edilen toplam enerji miktarının yüzde 40’ını tüketiyor. Bu tüketimin de yüzde  80’i binanın ısıtma ve soğutulması için harcanıyor. Binalarımızın çatı, temel, dış cephe, pencerelerinde ısı yalıtımı olmadığı için binalarımızda ciddi enerjik kaynağı (petrol, doğal gaz, kömür) tüketmekteyiz. Yalıtım aynı zamanda insan sağlığı açısından da çok faydalı. Rutubet, küf, kötü koku, romatizma, solunum yolu ve deri hastalıkları gibi sorunlara karşı koruma sağlıyor.”

Bölgenin özelliklerine göre yalıtım tercih edilmeli

Yalıtım uygulamasının bölgelere ve farklı ihtiyaçlara göre değişkenlik gösterdiğini, uzman kişiler tarafından en uygun seçimin yapılması gerektiğini hatırlatan Şenal, şöyle konuştu:

"Teknolojinin çok hızlı geliştiği günümüzde, insanların yaşadığı ortamdaki konfor düzeyinin önemi artıyor. Bu konforu sağlayan en önemli uygulamalar da ısı, su, ses ve yangın yalıtımıdır. Olumsuz hava koşullarından etkilenmemek ve kışın ısıtma yazın ise soğutmada kullanılan enerjinin verimli kullanılmasını sağlamak için doğru ısı yalıtımına ihtiyaç vardır. Yağmur, kar gibi yağışların bina ömrünü kısaltma tehlikesine karşı alacağınız temel önlem, aynı zamanda yaşam alanlarınızı nem, küf ve rutubetten koruyacak olan su yalıtımıdır. Yalıtım uygulamaları sırasında, insan ihtiyaçlarının doğru belirlenmesi çok önemlidir. İstanbul'daki bir binada ihtiyaç duyulan yalıtım uygulamaları, Erzurum gibi daha sert iklim koşullarının hakim olduğu coğrafyalarda ihtiyaç duyulan yalıtım uygulamalarından farklıdır.”

Şenal, aynı bölgede bulunsa bile her bina ve yapının kendine has bir proje olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Her binada ayrı ayrı ihtiyacın ne olduğu doğru hesaplanmalıdır. Hedeflenen konforu sağlamanın yolu, bu hesabın ortaya çıkardığı sonuca göre, doğru ürünün, doğru uygulanmasından geçiyor. Yalıtım yapılırken yalıtım malzemesi, aksesuarlar, yan ürünler, bağlantı elemanları, emniyet tedbirleri, iskele, işçilik gibi giderler yapılır. Yalıtım malzemesinin kalınlığının artırılması malzeme fiyatı dışında diğer giderleri etkiler. Yalıtım malzemesi kalınlık farkı parasal olarak tüm giderler içinde çok küçük bir oranda kalacağı için, doğru kalınlıkta yalıtım malzemesi kullanmak akıllıca olacaktır. Son 8 - 9 yıldan bu yana birçok ilimizde iklim bölgelerine uygun olarak çatı eğimleri artırılmaya ve doğru çatı yalıtımı sistemleri uygulanmaya başlandı.”

 

Enerji Kimlik Belgesi 1 Ocak 2020 tarihinde zorunlu

Binalar için enerji kimlik belgelerinin 1 Ocak 2020 tarihine kadar çıkarılması gerekiyor.

Yayımlanan yeni yönetmelikle, "Binalar veya bağımsız bölümlere ilişkin alım, satım ve kiraya verme ile ilgili iş ve işlemlerde Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmiş olması şartı aranır. Binanın veya bağımsız bölümün satılması veya kiraya verilmesi safhasında, mal sahibi Enerji Kimlik Belgesi'nin bir suretini alıcıya veya kiracıya verir" maddesine "1 Ocak 2020 tarihine kadar uygulanmaz" hükmü eklenerek, uygulama ertelendi.

Binalar için enerji kimlik belgesi alımı zorunlu hale getirildi. Konut sahipleri ya da müteahhitler binalarına 1 Ocak 2020’ye kadar enerji kimlik belgesi çıkartmak zorunda. Resmi olarak yetkilendirilmiş enerji verimliliği danışmanlık şirketleri tarafından verilen bu belgeler A’dan G’ye kadar tasnif edildi. 2011’den önce yapılan binalar için herhangi bir sınıf belgenin alınması yetiyor ancak 2011’den sonra inşa edilen binaların enerji kimlik belgelerinin en az C kategorisinde olması gerekiyor.

Pasif evler hızla çoğalıyor

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, aktif ısıtma sistemine ihtiyaç duymadan, çok az miktarda enerji ile yüzde 90’a varan oranda tasarruflu ısınma ve soğutma imkanı sunan pasif evlerin dünyada yayılmaya başladığını belirterek, “Bugün ülkemizdeki konutlarda ısınmak için bizden çok daha soğuk bir iklime sahip olan Almanya’ya göre 10 kat daha fazla enerji harcanıyor. Yalıtımsız binalar, sadece ısınmak için, pasif evlere göre 20 kat daha fazla enerji tüketiyor. Pasif ev yaklaşımı, diğer yandan, yalnızca ısı tasarrufuyla sınırlı kalmıyor; ekoloji, iç hava kalitesi, akustik ve görsel konfor, yangın güvenliği gibi faktörleri de göz önüne alarak bütüncül bir yaklaşım sergiliyor. Türkiye için öngörülen maliyet artışı; yüzde 20 – yüzde 40 aralığındadır. Maliyet etkin bir ‘Pasif Ev’ inşaatı için tasarım sürecinde uzman bir ekiple çalışmak son derece önemlidir” dedi.

Dünyada 50 bin pasif ev var

Şenal, bugün dünyada 50 binin üzerinde pasif ev olduğunu, en iyi örneklerinin ise Avusturya ve Almanya’da bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“Bina enerji kimliğinde mevcut bir binanın enerji sınıfının en az C olması beklenmektedir. Binanıza ait enerji kimlik belgesinde binanızın aylık ve yıllık bazda ne miktarda enerji tükettiğini (kw/h-m2/yıl) görebilirsiniz. Binanıza ait enerji kimliğinde, binanızın bir yılda ürettiği sera gazı miktarı (CO2/kg-m2) belirtilir. Yani binanızın havayı ne kadar kirlettiğini görebilirsiniz. Enerji Verimliliği Kanunu gereği binalarda enerji kimlik belgesi mevcut binalar için 2020 yılı Ocak ayına kadar, yeni binalarda ise Ruhsat Başvurusu ile berber alınmak zorunda. Şimdi, enerji tüketimini olabildiğince azaltma zamanı. Özellikle pasif ev statüsünde yenilenen ve mantolama yapılan eski binalarda dış cephe, temel duvarları ve çatılarda ısı yalıtımı yaptırarak yüzde 90’dan fazla enerji tasarrufu sağlamak mümkün.”


Paylaş:

Emlak Gündemi