0 Faiz ve Düşük Peşinat Kampanyaları Yeni Konut Projelerine Yöneltiyor

Son yıllarda deprem olgusunun gündeme gelmesi ve yeni inşa edilen konutların çok uygun kampanyalarla satılmaya başlaması, tüketicinin deprem yönetmeliğine uygun olarak üretilen yeni konut projelerine yönelmesine neden oluyor..
0 Faiz ve Düşük Peşinat Kampanyaları Yeni Konut Projelerine Yöneltiyor

Ülkemizde kişi başına gelirin gelişmiş ülkelerin halen oldukça altında seyretmesi, insanları yeni bir evde oturma arzusundan uzaklaştırıyor.
 
Türkiye’de satılan konutların halen yüzde 60’ı ikinci el konut satışlarından geliyor. Bunda elbette ikinci el konut fiyatlarının daha uygun olmasının payı büyük. Ancak özellikle deprem olgusunun yeniden gündeme gelmesi ve orta ve alt gelir grubuna yönelik projelerin artışıyla birlikte yeni konut satışlarının yüzde 40’lardan, yüzde 50’lilere kadar çıkması bekleniyor.
 
Yeni inşaat teknolojisiyle ve yeni bir mimari anlayışla yapılmış, depreme dayanıklı bir evde oturmayı kim istemez? Herkes ister diye tahmin etmek güç değil. Ancak, Türkiye’de yeni konut ve ikinci el konut satış oranlarına bakıldığında, halen ikinci el konut satışının daha fazla olduğu görülüyor. Kişi başı gelirin 10 bin doların biraz üstünde seyrettiği Türkiye’de ikinci el konut satış oranları yüzde 60’ların üzerinde seyrediyor. Bunun başlıcı nedeni elbette ki ikinci el konut fiyatlarının kişilerin bütçelerine daha uygun olması, kredi taksitlerinin daha kolay ödenebilmesi. İnşaat ve finans sektörü temsilcilerine göre bir diğer önemli neden de, yeni konut arzının son dönemde inşaat sektöründeki hızlı büyümeye rağmen Türkiye’deki konut açığını karşılayacak seviyeleri halen yakalayamaması.
 
Konut stokunun kalitesi
Neden ne olursa olsun, geçmişte yapılan konutların kalitesi ve yıllar içindeki yıpranma payı düşünüldüğünde, yeni konut arzının ve dolayısıyla satışının artması amaçlanmalı. Çünkü ancak bu şekilde Türkiye’deki konut stokunun tamamının depreme dayanıklı hale getirilebilir.
 
Türkiye’nin konut stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi, yeni teknoloji ve mimari anlayışla üretilen yeni konutlardan herkesin yararlanmasını sağlamak üzere inşaat şirketleri bir yandan orta ve üstü gelir seviyesindeki tüketicileri hedefleyen konut projeleri geliştirirken, son dönemde orta ve altı gruplara yönelik konut projelerindeki artış da dikkat çekiyor.
 
Deprem gerçeği uyandırdı
Şeker Finans Genel Müdürü Bahadır Teker, şu anda Türkiye’de satılan konutların yaklaşık yüzde 65’e yakının ikinci el konutlardan oluştuğunu belirterek, bu oranın yeni konut lehine değişmesinin yakın zamanda orta ve altı kesime yönelik konut projeleriyle mümkün olabileceğini söylüyor. Türkiye’de kullanılan konut kredilerinde yeni konut projelerinin sayıca az olmasını, deprem olgusunun kendisini uzun bir süre unutturmasına bağlayan Teker, kısa süre önce yeniden gündeme gelen deprem gerçeği nedeniyle bu yıl, yeni konutlara olan talebin bir nebze artmasını beklediklerini kaydediyor.
 
Yüzde 50’ye kadar geriler
Bu artışın son birkaç ayda kendini hissettirmeye başladığını ifade eden Teker, “Yeni konut projelerinin artması, inşaat firmalarının son aylardaki düşük peşinat, uzun vade ve yüzde 0 faiz gibi birçok avantajlı ödeme alternatifi sunması, yeni konut satışlarını arttırmış, dolayısıyla ikinci el konut talebinde azalışa sebebiyet verdi” şeklinde konuşuyor. Yakın dönemde, yeni konut arzının daha da artması, orta ve orta altı gelir grubu tüketici segmentini hedef alan projelerin yapılmasıyla, ikinci el konut talebinin daha da azaltacağını öngeren Teker, “Bu gelişmelerin yüzde 60 olan ikinci el konut satışını, yüzde 55-50’lere kadar indirebileceği tahmin ediliyor” diyor.
 
Orta ve alt gelirliye yönelik projeler artacak
Konut kredisi kapsamında, üst gelir grubu tüketicilerin artık yavaş yavaş doyma noktasına ulaştığına dikkat çeken Bahadır Teker, bundan sonraki süreçte yeni konut projelerinin orta ve alt gelir grubuna yönelik olmasını beklediklerini söylüyor. Teker’e göre yakın zamanda orta ve alt gelir grubunu ev sahibi yapmayı hedefleyen konut projeleri ve konut kredisi ürünleri, daha da ön plana çıkacak. Teker, “Faizlerin daha da düşmesinin ardından, orta ve alt gelir grubu tüketiciler, 15, 20 ve 30 yıl vadeli konut kredilerinin avantajını daha da olumlu hissedebilecek, uzun yıllar kira ödemek yerine, kendi sahibi olduğu eve, toplamda ödeyeceği kira tutarından daha az ödeyerek kira derdinden kurtulabilecekler” diye konuşuyor.
 
Kentsel dönüşüm fırsatı satıştan vazgeçiriyor
Hükümetin Binalarda Enerji Performansı (BEP) kapsamında aldığı son kararların ikinci el konutlara yönelik talebi azalttığına neden olan diğer önemli etkenlerden biri olduğuna dikkat çeken Teker, şöyle devam ediyor: “Ayrıca son dönemde gündeme gelen kentsel dönüşüm ve 2B orman arazilerinin satışı gibi konular nedeniyle bu yerlerdeki ev sahipleri, satışlarını ertelemeyi tercih ediyor. Özellikle kentsel dönüşüme konu olacak semtlerdeki ev sahiplerinin, ileride büyük inşaat firmalarına yüksek değerden satış yapabilme beklentileri ile evlerini satmaktan vazgeçme psikolojisine girdiklerini, bu nedenle de alıcıların daha çok yeni konut projelerine yöneldiklerini görüyoruz.”
 
İkinci el konut alırken çok dikkatli olunmalı
İkinci el konut alırken çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Bahadır Teker, şu noktaları vurguluyor:
*Konutun fiziki yapısı, ne zaman inşa edildiği ve kullanım süresi, elektrik, su ve doğalgaz tesisatının durumu, her hangi bir masrafı olup olmadığı, masrafı varsa tutarı, özellikle dış cephenin yalıtımlı olup olmadığı öncelikle incelenmeli.
*Özellikle bugünlerde kendini iyice hissettiren deprem gerçeği, can ve mal güvenliği açısından eski yapılarda öne çıkıyor. Binanın deprem bölgesinde olup olmadığı, duvarlarında gözle görülür çatlamaların varlığı kontrol edilmeli.
*Konutla ilgili belediye ve tapu kayıtlarının da kontrol edilmesi önemli. Bina üzerinde yıkım veya mahkeme kararı olup olmadığı, binanın mimari yapıya uygun şekilde yapılıp yapılmadığı, ruhsatının olup olmadığı, kat irtifakı veya kat mülkiyetinin tesis edilip edilmediği, tapu kayıtlarında herhangi bir şerhin olup olmadığına bakılmalı.
 
Başvuruların yüzde 85’i krediye dönüşüyor
Bahadır Teker, ikinci el konut kredisi başvurularının yaklaşık yüzde 85’inin krediye dönüştüğünü belirterek, şu bilgileri verdi: “Geçmişte yetkili kuruluşların; denetim eksikliği gibi sebeplerle ruhsata uygun olmayan yapılara izin vermesi, tapu ve belediye kayıtlarındaki uyumsuzluk, bina inşaat tarihinin çok eski olması ve resmi kayıtlardaki çeşitli şerhler, konut kat irtifaklı olsa dahi krediye uygunluğu olumsuz etkiliyor. Tüm bunların sonucunda bazı kredi başvruları konutun uygun olmaması nedeniyle reddelilebiliyor.”
 
Orta gelirliye 30 yıl vadeli kredi
Şekerbank, 2011 Mayıs ayından itibaren, iştiraki Şeker Finans aracılığıyla Türkiye’de ilk defa 30 yıl vadeli konut kredisini sunmaya başladığını hatırlatan Bahadır Teker, “Bu krediyle, orta gelir grubu müşterilerimize, kira öder gibi taksit ödeme fırsatı sunarak kendi evlerinde oturma şansı veriyoruz. Tüketiciler, hâlihazırda ödedikleri kira tutarına biraz ekleme yaparak ev sahibi olabilmektedirler. Düşük ve sabit taksit avantajı ile 4-5 yıl içinde müşterilerimiz, her yıl artan kira tutarının da altında bir ödeme rahatlığına ulaşabiliyorlar” şeklinde konuşuyor.
 
Şeker Finans olara inşaatı devam eden, yüzde 100 oranında tamamlanmamış konut projelerine girmediklerini belirten Teker kurumun konut kredileri alanındaki faaliyetlerini şöyle özetliyor: “Bu kapsamda, ‘Kiraya Son Konut Kredisi’ ile; orta gelir grubuna yönelik 30 yıla varan vade ve düşük fiyat avantajı ile kira öder gibi düşük taksit ödeme seçeneği ile ev sahibi olma fırsatı sunmaktayız. Bunun yanında, “Gelirine Uygun Konut Kredisi” ürünümüz ile ilk yıl daha düşük taksitle başlayıp her yıl belli oranda artan taksit seçeneği ile de tüketicilere ilk yıllarda nispeten daha rahat ödeme şansı veriyoruz.”
 
Kaynak: Hürriyet Emlak


Paylaş:

HABERLER