Akfen Holding iki yılda 10 milyar TL yatırım yapıp, 2600 kişiye istihdam yaratacak

Türkiye’nin önde gelen yatırım gruplarından Akfen Holding, Türkiye'deki yatırımlarına 2019 ve 2020'de ara vermeden devam edecek.
Akfen Holding iki yılda 10 milyar TL yatırım yapıp, 2600 kişiye istihdam yaratacak

Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, "Bu yıl 4,9 milyar lira olmak üzere 2 yılın sonunda yaklaşık 10 milyar liralık yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu süreçte 2 bin 600 kişi de direkt istihdam edilecek." dedi.

Türkiye'de geçen yıl yaşanan bazı sıkıntıların, yabancılar açısından birtakım yatırım fırsatlarını beraberinde getirdiğine işaret eden Hamdi Akın, "Türkiye her kesimi ile YEP'in arkasında durduğunu göstermeye devam ederse 2019'un ikinci yarısından itibaren yatırımları çekecek ve iyi bir çıkış dönemine başlayacaktır. Kimse sonradan ağlamasın, pişman olmasın... Şu anda, Türkiye'ye yatırım yapmak için en güzel dönem. Tüm yatırımcılara söylüyorum; elinizi çabuk tutun." diye konuştu.

 Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Türkiye'deki yatırımlarına 2019 ve 2020'de ara vermeden devam edeceklerini belirterek, "Bu yıl 4,9 milyar lira olmak üzere 2 yılın sonunda yaklaşık 10 milyar liralık yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu süreçte 2 bin 600 kişi de direkt istihdam edilecek." dedi.

"İş Dünyası Söyleşileri" kapsamında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Hamdi Akın, Akfen'in yatırımlarını durdurmayan nadir şirketlerden olduğunu belirterek, her türlü farklı yatırımı yaptıklarını, madenden yenilenebilir enerjiye kadar birçok sektörde faaliyet gösterdiklerini vurguladı. Geçen yılı Akfen olarak 5,6 milyar liralık yatırımla tamamladıklarını aktaran Akın, şunları söyledi:

"Biz Türkiye'deki yatırımlarımıza 2019 ve 2020'de de ara vermeden devam edeceğiz. Bu yıl 4,9 milyar lira olmak üzere 2 yılın sonunda yaklaşık 10 milyar liralık yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu süreçte 2 bin 560 kişi de direkt istihdam edilecek. Bu yılki yatırım bütçemizin 220 milyon lirasını Bodrum Loft Projesi'ne, 225 milyon lirasını Mersin Uluslararası Liman'a, 1 milyar 494 milyon lirasını Tekirdağ Şehir Hastanesi'ne, 2 milyar 670 milyon lirasını Akfen Yenilenebilir Enerji Projesine ve 342 milyon lirasını da Gökırmak Bakır Madeni Projesi'ne ayıracağız. Gelecek yıl için ise yine Akfen Yenilenebilir Enerjisi'ne 3 milyar 81 milyon liralık, Mersin Uluslararası Liman'a 387 milyon liralık, Mersin Doğalgaz Santrali Projesi'ne 1 milyar 259 milyon liralık ve Gökırmak Bakır Madeni Projesi'ne de 312 milyon liralık bütçe ayırdık."

“TÜRKİYE’YE YATIRIM YAPMAK İÇİN EN GÜZEL DÖNEM”

Yeni Ekonomi Programı'nı (YEP) değerlendiren Akın, programın arkasında güçlü bir irade bulunduğunu, programdan taviz verilmediğini gören yerli ve yabancı yatırımcının yatırım yapmaya başlayacağını söyledi.

Akın, Türkiye'de geçen yıl yaşanan bazı sıkıntıların, yabancılar açısından birtakım yatırım fırsatlarını beraberinde getirdiğine işaret ederek, "Türkiye her kesimi ile YEP'in arkasında durduğunu göstermeye devam ederse 2019'un ikinci yarısından itibaren yatırımları çekecek ve iyi bir çıkış dönemine başlayacaktır. Kimse sonradan ağlamasın, pişman olmasın... Şu anda, Türkiye'ye yatırım yapmak için en güzel dönem. Tüm yatırımcılara söylüyorum; elinizi çabuk tutun." diye konuştu.

Yatırım yaparken finansmanın bulunabilirliğinin önemli olduğunu vurgulayan Akın, şunları kaydetti:

"Yatırım yapalım demek, sektörü seçmek kolay. Ancak finansmanı o sektöre ve ülkeye getirmek başlıca bir problem. Bu her ülke için böyledir. Finansman zaman zaman pahalılaşır, zaman zaman ucuzlar. Bugün Türkiye için finansman biraz daha pahalı gibi görünüyorsa da eski Anadolu'da bir laf vardır; deve bir akçe, deve bin akçe... Deve bazen bir akçe, bazen bin akçe olur. Onun için bunu bu şekilde düşünmekte ve yatırımı her ne olursa olsun yapmakta fayda var. Sonuçta ekonomi biz iş adamlarının hareketinden etkileniyor. Bizler eğer bu ortamda olduğumuz yerde sayarsak, o zaman ekonominin sonuçlarını negatif etkileriz. Bu nedenle pozitif anlamda bir şeyler yapmalıyız ve bu dönemde biraz risk almalıyız."

Akın, varlık pozisyonu ve ülke lokasyonunun yatırımcıların rağbet göstermesi açısından önemine dikkati çekerek, Türkiye'nin bu anlamda büyük şansa sahip olduğunu ifade etti.

“TÜRKİYE’NİN BİRTAKIM YENİ REFORMLARA İHTİYACI VAR”

Hamdi Akın, Türkiye'nin 2019'da YEP'te açıklanan yüzde 2,3'lük büyüme hedefinin üzerine çıkabileceği öngörüsünde bulunarak, bunun altına inilmesinin problem olmadığını, çünkü programın düşük büyüme üzerine kurgulandığını söyledi. Ülkece belli bir sıkıntının içerisinden geçildiğini belirten Akın, dolardaki ani yükselişin bazı sonuçlar doğurduğunu anlattı.

Akın, şu anda kurun mevcut seviyesine göre yeni bir program yapıldığını, bu programın arkasında durup, kuvvetli bir irade gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Programı yapar ve uymazsanız kendinizi inkar etmiş olursunuz. Bu programa uyulduğu takdirde Türkiye'nin yeni bir çıkış yapmaması için bir gerekçe yok. Bunun için gerekli olan da yapısal reformdur. Yapısal reformlar her zaman konuşulan bir konu. Yapısal reform, her türlü büyük değişikliğin, her konuda yapılan devrimin ve yeniliğin adıdır. Sonuçta köhneleşmiş birtakım müesseselerimizin olduğu bir gerçek. Bunları yeniden bir reorganizasyona tabii tutmak yapısal reformdur. Başkanlık sistemi ile yeni kurumlar kuruldu ve bunların çalıştırılması anlamında Türkiye'nin birtakım yeni reformlara ihtiyacı var. Burada ekonomi yönetimi kendinden istenen ve beklenenleri not ederek yapılması gerekenleri yapıyordur diye ümit ediyorum."

Seçimin ardından reformlar için yeterli zamanın olduğunu ifade eden Akın, "İstenildiği zaman bunlar 3 ayda bile hayata geçirilebilecek reformlardır. 2002'de yaşadık bunu, çok kısa süre içerisinde yepyeni şeyler yapıldı. Arkasından da AK Parti hükümetiyle birlikte yapılan reformlara sadık kalınarak Türkiye çok güzel bir çıkış yakaladı. Bunun mutlaka yeniden yapılması lazım. Bunu yapacak deneyimli bir kadromuz da var." dedi.

“PİYASAYA EN BÜYÜK TEŞVİK MORAL VERMEKTİR”

Hamdi Akın, ekonomik anlamda kurda atak olması için bir neden bulunmadığını belirterek, yaşanan dalgalanmanın gerekçesini "siyaset" şeklinde nitelendirdi.

Bir ülkenin siyasi gerekçelerle başka ülkeye saldırı yaptığında kullandığı silahlardan birinin de dolar olabileceğine değinen Akın, "Kurda yaşanan bu dalgalanmanın altında siyasetten başka bir şey aramak yanlış olur. 'Ekonomide ne oldu da böyle bir şey yaşandı?' derseniz, bir gerekçe yok." değerlendirmelerini yaptı.

Akın, şu anda ihtiyaç duyulanın piyasanın doğal hareketi olduğundan bahsederek, "Piyasanın doğal hareketi olmadığı zaman, sizin bunu teşvik etmeniz gerekir. Piyasaya en büyük teşvik ise moral vermektir. Yatırımcılara; 'Biz arkanızdayız, ne sorununuz varsa çözülecektir, bürokraside sorun yaşamayacaksınız, hiçbir şekilde kayba uğramayacaksınız, haklarınızı her zaman bu ülkede geri alırsınız' şeklinde sadece lafta olmayan, uygulamayla da desteklenen bir moral vermeye ihtiyaç var. Asıl önemli olan bu teşviktir, diğer teşvikler geçicidir." dedi.

Türkiye'nin bundan 10 yıl sonra 100 milyon nüfusa sahip bir ülke olacağına işaret eden Akın, bu durumun ülkeyi tüm yatırımcılar için cazip hale getirdiğini söyledi.


Paylaş:

Haberler