Bilecik'te Yaşamayı Düşünenlerin Bilmesi Gerekenler

Karadeniz, Marmara, Ege ve İç Anadolu’nun kesiştiği noktada bulunması nedeniyle birçok şehre yakın mesafesi ile bilinen Bilecik, aynı zamanda ülkemizin yüz ölçümü açısından en küçük illerinden biri olarak kabul ediliyor
Bilecik'te Yaşamayı Düşünenlerin Bilmesi Gerekenler

Karadeniz, Marmara, Ege ve İç Anadolu’nun kesiştiği noktada bulunması nedeniyle birçok şehre yakın mesafesi ile bilinen Bilecik, aynı zamanda ülkemizin yüz ölçümü açısından en küçük illerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu kadar küçük yüz ölçümüne sahip olmasına karşın, Osmanlı Beyliği’nin ilk başkenti olan Söğüt ilçesini de sınırlarında bulunduran bu şehrin, antik çağlardan beri Hitit, Frig, Makedonya, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu gibi birçok imparatorluğa da ev sahipliği yaptığı biliniyor. Haliyle şehrin her bir yanında arkeolojik kalıntılara ve tarihi eserlere rastlamak mümkün hale geliyor. Özellikle Osmanlı döneminden kalma Orhan Gazi Cami, Şeyh Edebali ve Ertuğrul Gazi türbeleri, han ve hamamlar günümüze kadar özenle korunmayı başaran ve mutlaka görülmesi gereken yapılar arasında yer alıyor.

4 bölgeye de sınır komşusu

Günümüzde sakinliği, doğası ve tarihi ile sakinlerine huzur ve güven dolu bir hayat vadeden Bilecik’ten Eskişehir’e kendi aracınızla ortalama 1, Bursa’ya 1 buçuk, İstanbul’a ise 3 saat gibi bir sürede varmanız mümkün. Şehir halkı çoğu zaman; eğlence hayatı, kültürel aktiviteler ve alışveriş açısından Bilecik’e göre daha hareketli olan bu şehirlere günübirlik ziyarette bulunup, Bilecik’te karşılayamadıkları ihtiyaçlarını karşılama imkanını kullanabiliyor. Şehir merkezinin küçük oluşu, şehri yürüyerek dolaşmayı, eve-işe yürüyerek gidip gelmeyi mümkün kılıyor.

Bunun yanında sık ve gür ormanlara, yaylalara, birçok mesire alanına, bir adet şelaleye ve 3100 metre uzunluğunda bir kanyona ev sahipliği yapan bu şehir, doğa tutkunları için de oldukça uygun bir şehir olarak görlüyor.

Bilecik’te yaşam

Bilecik’e taşınmayı düşünenler için yararlı olması açısından şunları da söylemeliyiz ki; gece hayatı ve eğlenceye düşkün olanlar için Bilecik her zaman uygun bir şehir olmayabiliyor. Her ne kadar içerisinde Şeyh Edebali Üniversitesi kampüsünü barındırsa da, kent öğrencilerin getirdiği hareketlilikten biraz mahrum kalıyor. Dolayısıyla Bilecik, kimine göre genç kesimin iş ve eğitim dışında yerleşmeyi pek tercih etmeyeceği bir şehir sınıfına girebiliyor. Fakat; doğayı ve tarihi bir arada sevenler, emekli ve emekliliği yaklaşmış olanlar ve sakin bir yaşam arayışındakiler için biçilmiş kaftan olması da şehri cazip kılan unsurlar arasında yer alıyor.

Bilecik'te ekonomi ve emlak piyasası nasıl?

Ekonomisi, tarım ve hayvancılığın yanı sıra mermer, seramik, ormancılık ve madencilik gibi sektörlere bağlı olan ilde komşu illere oranla oldukça uygun bir emlak piyasasının olduğu biliniyor.

Kaynak: Milliyet


Paylaş:

Emlak Gündemi