Fikirtepe riskli alanlar dışında mı bırakılıyor?

Fikirtepe’deki riskli alan tespiti ve acele kamulaştırmalarla ilgili olarak açılmış dava devam ediyor.
Fikirtepe riskli alanlar dışında mı bırakılıyor?

Fikirtepe’deki riskli alan tespiti ve acele kamulaştırmalarla ilgili olarak açılmış ve Danıştay’da devam etmekte olan davada Fikirtepe ve Çevresinin Riskli Alan Tespitine dair 09.05.2013 günlü 2013/4749 sayılı  Bakanlar Kurulu kararı (Resmi Gazete: 31.05.2013 Sayı:28663) ile İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün 28.10.2014 günlü 24114 sayılı acele kamulaştırma işlemlerine başlanacağına dair işlemlerin iptali istemiyle açılmış olan davada çok önemli bir gelişme yaşanmıştır!

Devam eden davanın Danıştay Savcısı görüşünde, 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli alanın 2. maddenin 1. fıkrasının (ç) bendinde tanımlandığını ifade etmiş, Riskli Alanın: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan, Bakanlık veya İdare tarafından Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının da görüşü alınarak belirlenen ve Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılan alan olarak tanımlandığını belirtmiştir. Riskli alanın tanımı yapıldıktan sonra riskli alan tespitinin de Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca yapılacağını belirtmiştir.

Savcı, 6306 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği’ndeki düzenlemelere göre bir yerin riskli alan olabilmesi için bu alanın zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığının Yönetmeliğin 5. maddesinde belirtilen usule uygun olarak ve HUKUKEN HİÇBİR KUŞKUYA YER BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE TESPİT EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTMEKTEDİR.

Ancak bütün bu hukuki düzenlemelere rağmen, Bakanlar Kurulu kararında söz konusu alanın Kanunun 2/ç maddesinde öngörülen şekilde zemin yapısı ve üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıdığını kanıtlayacak yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, bu alanda daha önce afet meydana geldiğinin de ortaya konulamadığı, davalı Bakanlık tarafından ileri sürülen hususların ise riskli alan tespit edilmesini gerektirecek nitelikte olmadığı Danıştay Savcısı tarafından ifade edilmektedir.

Dolayısıyla, Savcı tarafından alanın riskli alan özelliği taşımadığı kanaatine ulaşıldığından, riskli alan tespitine ilişkin Bakanlar Kurulu kararı ile İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün anlaşma sağlanamayan yerler için acele kamulaştırma işlemlerine başlanacağı yolundaki işleminin HUKUKA AYKIRI OLDUĞU DÜŞÜNÜLMEKTEDİR.   

Yukarıdaki nedenlerle Danıştay Savcısı, dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinin uygun olacağını düşünmektedir. Ancak dava henüz devam etmektedir ve kararı Danıştay 6. Dairesi üyeleri verecektir.

 

 


DİĞER HABERLER