GYODER, Zirve’yi Turizmin Başkenti Antalya’ya Taşıdı

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel“Küresel projelerle Antalya’nın taşı toprağı değerlenecek”
GYODER, Zirve’yi Turizmin Başkenti Antalya’ya Taşıdı

 

GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin:

“Antalya’ya değer katan mega projelerde yeni nesil kentleşmenin örneğini görüyoruz”

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER’in, gelişen kentlerin yatırım fırsatlarını sektör temsilcileri ile buluşturmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Gelişen Kentler Zirvesi’nin 9’uncusu geniş bir katılımla Antalya’da düzenlendi. ‘Gelişen Kentler Zirvesi’nin, gayrimenkul sektörü ve iş dünyası adına çok değerli bir buluşmaya vesile olduğunu belirten GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Bugün Antalya’da farklı sektörleri kalkındıracak 11 mega proje inşa ediliyor. Antalya’ya değer katan bu projelerde yeni nesil kentleşmenin örneğini görüyoruz” dedi.

Gayrimenkul sektörünün çatı örgütü GYODER’in, Antalya Büyükşehir Belediyesi işbirliği ile 13-14 Aralık 2017 tarihlerinde düzenlediği ‘Gelişen Kentler Zirvesi-Antalya; İstanbul ve bölgede faaliyet gösteren iş dünyası ve gayrimenkul sektörünün temsilcileri, yatırımcılar ve uzmanların katılımıyla gerçekleşti.

Gelişen Kentler Zirvesi’nin Antalya’nın gayrimenkul sektörüne katkı yapacağına inandığını belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Antalya’da hayata geçirmeye başladığımız önemli projelerimiz, kentsel dönüşüm projelerimiz, yine Antalya’nın vizyonunu ifade eden projelerdir. Ben Antalya’nın bu projelerde çok geç kaldığına inanıyorum. Senelerdir bürokrasiye, STK’lara anlata anlata projelerimizi ilerletmeye çalışıyoruz. Bugün bir otelin balkonundan baktığınızda dünyanın en güzel manzaralarından birini görüyorsunuz. Dünyada bir şehir içinde bu kadar güzel manzara, bu kadar uzun yürüme bandı bulmak kolay değildir. Antalya Türkiye’nin en hızlı büyüyen şehirlerinden biridir. İnşaat ruhsatlarında Bursa’dan sonra 5’inciyiz. Konut satışında 4’üncüyüz. Yabancılara yılda 4-5 bin konut satıyoruz, Eskiden birinci sıradaydık, şimdi 2’nciyiz. Antalya, İstanbul’un üzerindeki yükün yarısını alabilecek en büyük potansiyel şehir. Meselenin kaynağı çok açık bellidir, dünya çapında iddialı işler yaparsanız, bir vizyon ortaya koyarsanız, küresel talebi karşılayacak projeler yaparsanız, Antalya’nın taşı toprağı değerlenir. Antalya dünyanın en güzel şehirlerinden biri olduğunu gösterecek, en iddialı şehirlerinden biri olacak” dedi.

Antalya dünya şehri diyorsak, global şehir yolunda ilerlemeliyiz
Boğaçayı projesinin kente yeni bir vizyon vereceğini,  Kruvaziyer Liman projesinin ayrı bir cazibe oluşturacağını ifade eden Menderes Türel, “Konyaaltı Sahili, kentimizin pırlanta gerdanlığı olarak yeni bir yaşam alanına dönüşecek, Akıllı Şehir projelerimiz Antalya’nın yelkenlerine yeni bir rüzgar verecektir.  Bazılarımız inşaat olmasın, şehir büyümesin küçük şehir hatta kasaba konforu devam etsin istiyor. ‘Boş buldukları yere inşaat yapıyorlar’ diyorlar. Antalya 1970’lere geri götürme imkanı olsa o dönemin Antalya’sını en çok ben isterim. Çünkü, bu şehrin o sokaklarında doğdum büyüdüm ancak o güzel günler geride kaldı. Dünyanın ekonomik, sosyal hayatı büyük metropollere akıyor. Büyük metropoller sermayeyi ve beyinleri çekiyor. ‘Antalya dünya şehri’ diyorsak artık Antalya’nın global şehir yolunda ilerlemesi lazım. Ama hiçbir şey yapmayanlar, küçük olsun bizim olsun zihniyetinde olanlar global şehir adımlarını itibarsızlaştırmaya devam edecekler” diye konuştu.
Antalya’ya kentsel dönüşüm değil, bir şehir projesi kazandırıyoruz
Kepez Santral projesinin, Türkiye’nin en büyük kentsel dönüşüm projesi olduğunu belirten Menderes Türel, şöyle konuştu: “ Bu proje sıfır problemli çünkü yüzde 100 mutabakat var hak sahipleriyle, yargıda en ufak bir sorun yok. Yüklenici firma Sur Yapı müthiş  bir hızla inşaatlara devam ediyor ve 3 bin 200 hak sahibine 5 binin üzerinde konut dağıtmak suretiyle bu projeyi kazandırıyoruz. Ama bu proje sadece konut projesi, kentsel dönüşüm projesi değil adeta bir şehir projesi. İçinde her şeyin olduğu, hastanesinden müzesine, okulundan ibadet yerlerine, pazarlarından konaklama tesislerine kadar, içinden de raylı sistemin geçtiği bir şehir projesidir. Kepez Santral, Balbey tarihi kent dönüşümü şimdi Antalya’da bir tarihi fark doğurdu. Ümit ediyorum ki klasik dönüşümün ötesine gidecek ve Antalya’ya güçlü bir kimlik kazandıracak projelerden olacak bu dönüşüm projelerimiz” dedi.

Gayrimenkul sektörü Antalya’ya önem vermekte biraz geciktix

Türkiye ve Antalya’da kentsel dönüşümün bir lüks olmadığını vurgulayan Menderes Türel, “Can güvenliği, ailelerin çocukların asgari hayat standartlarına kavuşması, enerji tasarrufu, şehrin daha estetik olması. Kimliğini kaybetmiş şehirlerin kimliğini kazanması kentsel dönüşüm. Turizm ve ticaretin canlanması. Aslında Türkiye gayrimenkul sektörü Antalya’ya önem vermekte biraz gecikmiştir. Öncü şirketlerin fiyatları artık Antalya için çok daha yüksek seviyelere gelmeli. Bir tek proje, bir tek mahalleyi, bir ilçeyi hatta bir şehri değiştirebilirsiniz. Mimarlarınız sadece binayı değil şehri tasarlamalı. Öyle bir bina yaparsınız ki mahalle değişir, mahalle değişince şehir değişir” şeklinde konuştu.

Ayrıca Antalya’nın ucuz bir tatil kenti olmadığını vurgulayan Menderes Türel, sözlerini şöyle tamamladı: “Her şey dahil, fiyatlarımız düşük diyoruz ama bu yıl villasını geceliği binlerce dolardan 4-5 ay satmış tatil köylerimiz, otellerimiz var. Bir geceliği 10 bin dolara satılan villaları görmeyenler,  Antalya’da turizmin ucuz olduğuna inanıyorlar. Bir vizyon koyarsanız bunun karşılığını buluyorsunuz.”
Antalya en hızlı büyüyen kentlerimizden biri oldu

Zirvenin açılış konuşmasında, Anadolu’da büyüme potansiyeline sahip kentlere yatırım yapılmasına önayak olmak istediklerini vurgulayan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “GYODER olarak, Gelişen Kentler Zirvesi’ni, ‘Türkiye sadece büyük şehirlerden ibaret değil. Topyekûn bir büyüme ve gelişime ihtiyaç var’ sözünü ilke edinerek hayata geçirdik. Bu amaç doğrultusunda 2010 yılından itibaren Bursa, Konya, Gaziantep, İzmir, Samsun, Kayseri, Balıkesir ve Erzurum’da düzenlediğimiz Gelişen Kentler Zirvesi’ni, şimdi de Antalya’da gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Doğal ve kültürel coğrafi özellikleriyle çok büyük bir zenginliğe sahip olan Antalya, bugün ‘Türk turizminin başkenti’ olarak, en hızlı büyüyen kentlerimizden biri oldu” dedi.
Mega projeler kente değer katıyor

Antalya’da çok sayıda mega projenin inşa edildiğini vurgulayan GYODER Başkanı Yetgin, şunları zöyledi: “Zirve kapsamında yerinde inceleme imkanı bulduğumuz, Antalya’ya değer katan mega projelerden Kruvaziyer Liman, avantajlı konumuyla, deniz turizminin önemli ölçüde büyümesini sağlayacak. Konyaaltı Sahil Projesi ise dünyanın sayılı plajlarından biri olan Konyaaltı Sahili’ni daha da güzelleştirecek. Boğaçay Havzası ve Yakın Çevresi Projesi’nde 462 yat kapasiteli marina, rekreasyon alanları, çiftlik kasabası, kıyı kasabası, restoran, park ve yeşil alanların yer alması, Antalya için heyecan verici bir adım. Ayrıca bu bölgede kurulacak film stüdyoları ile Antalya’nın sinema endüstrisinin merkezi olmasının amaçlanması da projenin büyüklüğünü ortaya koyuyor. Yine Antalya’nın çehresini değiştirecek Kepez-Santral Bölgesi’nde, 19 bin konut inşası ile ada bazlı kentsel dönüşümün örneğini görüyoruz.”  

Kentsel dönüşüm binaları yenilemek değil alanların planlanmasıdır

Kentsel dönüşüm sürecinin tüm sorunlara rağmen fırsata çevirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Feyzullah Yetgin, “Bu süreci kapsamlı bir imar reformu ile planlamalıyız. Şehirlerimizi, talep ve ihtiyaçlara göre geliştirmeli, değiştirmeli ve dönüştürmeliyiz. Kentsel dönüşüm sürecine katkılarımızı hızlandırmak amacıyla GYODER olarak, ‘Kentsel Dönüşüm ve Şehir Planlama Komitesi’ kurduk. Bu süreçte herkes üzerine düşeni yapmalı. Çünkü ne kadar süratli dönüşüm yaparsak o kadar iyi sonuçlar alacağız. Kentsel dönüşüm sürecinde, sektör temsilcisi olarak vurgulamak istediğimiz nokta; dönüşüm yaparken adalar bazında işbirliği yapmak zorunda olduğumuzdur. Kentsel dönüşüm, sadece binaları yenilemek değil, içinde sosyal yapılar ve meydanların da bulunduğu alanların planlanmasıdır. Bu çerçevede Antalya’da, dev projelerin doğru planlamalarla hayata geçirildiğini görmekten ayrı bir mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

Altyapısı güçlenen Antalya yatırımcılar için daha cazip hale gelecek

Yatırımcılara geniş bir perspektif sunan ‘Antalya İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’nun, kente ışık tutacak çok değerli bilgi ve değerlendirmeler içerdiğini belirten GYODER Başkanı Yetgin, Antalya ile ilgili öngörülerini ise şöyle sıraladı: “Bugün Antalya’da farklı sektörleri kalkındıracak 11 mega proje yapılıyor. Bu projeler tamamlandığında, altyapısı daha da güçlenen Antalya, yerli ve yabancı yatırımcılar için daha cazip hale gelecek. Dünyada yerli ve yabancı ziyaretçinin en çok geldiği yerler içerisinde 4’üncü sırada bulunan Antalya’nın, Rusya krizi nedeniyle azalan turist sayısını yeniden hızlıca artıracağına inanıyorum. Antalya daha önce yabancıya konut satışında birinci sıradaki İstanbul ile yarışıyordu. Antalya’nın önümüzdeki süreçte de yabancıya konut satışı ile ülkemiz ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğine inanıyoruz. Antalya’da, turizm sektörünün yanı sıra, inşaat, sanayi, tarım, ihracat ve yatçılık da yatırımcı için cazip sektörler arasında yer alacak.”

Antalya’da Yatırım Yapmak

GYODER İcra Kurulu Üyesi ve Kentsel Dönüşüm Komitesi Başkanı Aziz Yeniay’ın, ‘Antalya’da Yatırım Yapmak’ konulu oturumun moderatörlüğünü yaptığı zirvede; Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas ve Sembol İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fettah Tamince, İsvan Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İsvan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Mehmet Urcu ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Feridun Uyar, Antalya’yı tüm yönleriyle masaya yatırdı. Oturumda Antalya’nın sunduğu fırsatlar, Rusya krizinin etkileri, potansiyel yatırım olanakları, kruvaziyer turizmin gelişmesine yönelik yatırımlar değerlendirildi.
Çok iyi kumaş var ama kör makası kötü terziye verdiniz

Oturumda, artık sonuç değil süreç yönetimine önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Fettah Tamince, şunları söyledi: “Biz rakamlara odaklanıyoruz. Gelen turistin artmasına rağmen gelir azalıyor. Artık sonuç değil süreç yönetimine önem vermeliyiz. Gelen turist sayısından ziyade niteliğe bakılmalı. Bu anlamda nüfus artışı ve göç kontrol altında tutulmalı. İçerik ve süreç çok iyi yönetilmeli. Tüm bunlar başta gayrimenkul olmak üzere diğer sektörlere de olumlu yansıyacaktır. Dubai bu işin pazarlamasını çok iyi yaptı. Dubai uluslararası finans merkezi projesi örneği dünyanın en büyük gayrimenkul projesidir.  Dubai de şirket kurmak isteyen kişiler şirket merkezini orada açmak, ofislerini orada kiralamak ve personeline orada ev tutmak zorundadır ama adı finans merkezidir. Dubai’de vizyon 5 milyon işadamını getirmek, kaliteyi yükseltmek. Kalite yüksek olduğunda gelen kişi 15 bin dolara yıllık golf sahası kullanıyor, en iyi yerden ev alıyor, oranın havayolunu kullanıyor. Oysa bizim elimizde çok değerli bir kumaş var ama bugüne kadar kör makası bizim gibi kötü terzilere verdiniz. Ama hala doğru yöntemle kesilecek kumaş var. Bundan sonra elinizdeki kumaşı iyi terzilere verin.”

Acil ihtiyaç duyduğumuz değişimi yaşam alanlarımızda yapmalıyız
 

Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, “Sur Yapı olarak Türkiye’nin yeniden yapılanma, değişim, dönüşüm atağında sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyarak ilerliyoruz. Her alanda dönüşüm yapmamız gerekiyor ama en önemli ve acil ihtiyaç duyduğumuz değişimi yaşam alanlarımızda yapmamız gerekiyor. Çünkü deprem fay hatlarının oluşturduğu risk nedeniyle zaman, çok hayati, çok değerli… Bu bakış açısı ve vizyonla Antalya’yı seçtik” şeklinde konuştu.

Gayrimenkul güçlü bir yatırım aracı

Konuk konuşmacı TEB Bireysel Bankacılık Satış Grup Direktörü Tuğbay Kumoğlu, gayrimenkul sektörü ve bankacılık üzerine değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı. Türkiye ve bankacılık sisteminin büyümeye devam ettiğini anlatan Kumoğlu, kredilerin yüzde 17’sinin inşaat sektörüne verildiğini ve gayrimenkulün güçlü bir yatırım aracı olarak değerlendirilmeye devam ettiğini vurguladı. 

Antalya, raporla mercek altına alındı
Sur Yapı’nın zirve sponsoru, Halk GYO’nun stratejik ortak, Kuzu Grup’un ana sponsor, REIDIN’in rapor sponsoru ve Sabah Gazetesi’nin ana basın sponsoru olduğu zirvede; ayrıca kente ışık tutacak güncel bilgiler içeren ‘Antalya İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’ katılımcılarla paylaşıldı.
REIDIN CEO’su Kerim Bertrand, zirvede yaptığı sunumda, zengin tarihi, doğal güzellikleri, Türk Rivierası olarak nitelendirilen kıyıları ile eşsiz bir turizm merkezi haline gelen Antalya’yı; ‘Antalya İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’ ile ekonomik, sosyal, kültürel, tarihi ve demografik açıdan incelediklerini belirtti. Kerim Bertrand, raporun, Antalya’nın gayrimenkul potansiyelini tüm detaylarıyla ortaya koyarak ulaşılabilir somut fırsatlar sunduğunu vurguladı.

Antalya’nın mega projelerle altyapısı güçleniyor
Kente yatırım yapmak isteyen ulusal ve uluslararası yatırımcılara kılavuzluk etmesi amacı ile hazırlanan Antalya İli Yatırım Alanları Vizyon Raporu’nda, öne çıkan veriler şöyle sıralanıyor:
Her bölgesinden tarih fışkıran  ve 19 ilçesinde doğal sit alanı bulunan Antalya, 2 milyon 328 bini aşan nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık 5’inci şehri.  Bugün Türkiye’nin her bölgesinden insanların tercih ettiği Antalya, 2015-2016 yılı arasındaki yıllık nüfus artış hızı yüzde 17.4 ile yüzde 13.5 oranı olan Türkiye nüfus artış hızının üzerinde yer alıyor. 

Türkiye dışından da büyük ilgi gören kentte bugün 54 bin 755 yabancı yaşıyor. 2016 yılında Antalya’nın aldığı göç sayısı 79 bin 203, verdiği göç sayısı ise 73 bin 119. Antalya’da genç nüfusun ağırlığı ise dikkat çekici; 2016 yılında nüfusun yüzde 28,97’sini 25 yaş altı oluşturuyor. Antalya’da yaşayanların yaş ortalaması ise 31,66. 25-65 yaş arası nüfusun yüzde 63,37’sini, 65 yaş üstü ise yüzde 7,66’sını oluşturuyor.

Bölgelere göre 6 yaş ve üzeri okuma yazma oranları incelendiğinde, Antalya, Isparta ve Burdur Bölgesi, yüzde 97,44 oranıyla Türkiye genelinde ikinci sırada yer alıyor. 77 binin üzerinde lisans öğrencisi bulunan Antalya, üniversite eğitiminde de tercih edilen bir kent konumunda.

Antalya’da ekonomik hayat büyük oranda ticaret, tarım ve turizme dayalı. Antalya’daki ticaret sektörü toplam gelirlerin yüzde 34’ünü oluşturan önemli bir ağırlığa sahip. 2016 yıl sonu itibarıyla Türkiye genelindeki 3 bin 641 adet turizm işletmesi belgeli konaklama tesisinin yüzde 20,74’ü Antalya’da bulunuyor. Antalya’da 2016 yılında tesis doluluk oranı yüzde 47,6 seviyelerinde ölçüldü.

Antalya’da ihracatın yüzde 67’si ve ithalatın yüzde 60’ı AB ülkeleri ile gerçekleşiyor.  2016 yıl sonu itibarıyla Antalya’nın toplam ihracat rakamı 886 milyon dolar. En çok ihracat yapılan ülkeler Almanya, Çin ve İran oldu.

Türkiye’ye giriş yapan 25,3 milyon turistin yüzde 23’ü Antalya’da konaklıyor. İstanbul’dan sonra en çok turistin ziyaret ettiği Antalya’ya bu yıl 9,4 milyon turist giriş yaptı. Antalya’ya, bugün en yoğun talep, Rusya, Almanya ve Ukrayna’dan geliyor.

Antalya, Türkiye genelindeki konut satışlarında yüzde 4,3 paya sahip. 2017 yılı Ekim ayı itibarıyla Türkiye genelinde yapılan konut satışlarının 17 bin 918 adedi yabancılara yapılan satışlardan oluşuyor. Yabancılara yapılan konut satışlarında İstanbul’dan sonra, 3 bin 838 adet ile Antalya ikinci sırada yer alıyor.  

Antalya’da ofisler genellikle kent merkezinde, eski konut dokusunun ofis alanı olarak kullanıldığı bölgede yoğunlaşıyor. 2016 yılına bakıldığında, şehir merkezindeki 8 AVM’de toplam kiralanabilir alan 246 bin 500 metrekare, ilg genelinde ise toplam 14 AVM’de 329 bin 202 metrekarelik alan bulunuyor,.

2016 yıl sonu itibarıyla Akdeniz Bölgesi’nde ihtisas dışı kredilerden sonra en fazla rağbet gören kredi türü tarım kredisi olup, yaklaşık 10 milyar TL’lik kredi kullanıldı. Bu talepte, Antalya’da yer alan iyi tarım uygulamaları etkili oldu.

Mega projelerle altyapısı güçlenen Antalya’da, turizm sektörünün yanı sıra, inşaat, sanayi, tarım, ihracat ve yatçılığın, yatırım yapılabilecek sektörler arasında yer alacağı, Rusya krizi nedeniyle azalan turist sayısının yeniden artacağı öngörülüyor.

Tarımsal potansiyel ve ekonomik uygunluk açısından Türkiye tarımında önemli bir yere sahip olan Antalya’nın, iyi tarım uygulaması ile tarımda sürdürülebilirlik ile gıda güvenliğini sağlaması bekleniyor.

Antalya’nın mega projeleri:
Boğaçay Projesi (Yatırım maliyeti: 1 milyar 205 milyon TL), Marina (Proje maliyeti: 215 milyon TL), Kruvaziyer ve Yat Limanı Projesi (Aynı anda 4 Cruise gemisine hizmet verebilecek kapasite), Film Platosu ve Doğal Yaşam Alanı (Tema Park Alanı 665 milyon TL, Film Stüdyo Alanı 180 milyon TL), Taşkın Önleme ve Özel Proje Alanı (90 milyon TL), Konyaaltı Sahil Projesi (Beach Park Etabı: 65 milyon TL, Akdeniz Bulvarı Etabı: 75 milyon TL), Tünektepe ve Teleferik Projesi (Proje bedeli: 140 milyon TL), Antalya Cami ve Türk İslam Medeniyetleri Müzesi (Sözleşme bedeli: 178 milyon 941 bin TL), III. Etap Raylı Sistem Projesi (23 km uzunluğunda), Kepezaltı Kentsel Dönüşüm (1 milyon 319 bin metrekarelik alanda 19 bin konut inşası), Balbey Kentsel Yenileme Projesi (158 bin metrekarelik alan), Doğu Garajı Kültür ve Ticaret Merkezi Projesi (Proje bedeli: 28 milyon TL), Güneş Enerji Santrali Projesi (Proje bedeli: 8,5 milyon TL), Kızıllı Entegre Katı Atık Tesisi (Yatırım maliyeti: 600 milyon TL).

 


Paylaş:

Haberler