Serap Korkmaz’dan Sanata Öykünen Tasarımlar…

İç mimar ve endüstri ürünleri tasarımcısı, SMD Studio’nun kurucusu Serap Korkmaz’ın, sanat ve tasarımı aynı potada eriten çağdaş yaklaşımlarla ortaya koyduğu estetik ve yaratıcı ürünler, uluslararası platformlarda da büyük ilgi görüyor.
Serap Korkmaz’dan Sanata Öykünen Tasarımlar…

İstanbul ve Milano merkezli iç mimarlık ve tasarım ofisi SMD Studio’nun kurucusu Serap Korkmaz, farklı ölçeklerdeki özgün iç mekan tasarımlarıyla birlikte, sanatsal yaklaşımlardan beslenen çağdaş ürün tasarımlarıyla da farkını ortaya koyuyor. Serap Korkmaz’ın tasarladığı modern ve etkileyici ürünler, Türkiye’de olduğu kadar yurt dışında da büyük beğeni topluyor. Milano Tasarım Fuarı kapsamında düzenlenen ve içeriğinde genç yeteneklerin tasarımlarına yer verilen, dünyanın önde gelen prestijli sergilerinden biri olan Satellite’de iki ürünüyle yer alma başarını gösteren Serap Korkmaz, tasarım yaklaşımıyla ilgili şunları söylüyor:

‘’Tasarım serüvenine başlarken baktığım her şey illüzyon gibi geliyor. İlham kaynağım her şeyden olabilir, baktığım bir resim, gittiğim şehir, gördüğüm bir kuş ya da boşluk…  Görsel veya işitsel, yöntemi ya da vesilesi ne olursa olsun, ancak tazelendikten sonra; başka sesler, başka kokular, başka hislerle karşılaşabiliyorum. Tasarım benim için hayallerden oluşan bir serüven. Orada başka sesler başka kokular, başka hisler görüyorum işte o zaman tasarım sürecine başlayabiliyorum. Aksi halde daha yolun en başında, eksik kalınmışlık hissinin kapıyı çalmak için sabırsızlanacağını düşünüyorum‘’.

Tasarım ve sanat kavramlarını birbirinden keskin hatlarla ayırmadan, her ikisinin oluşum sürecindeki serüvenin ortak yanlarını ön plana çıkaran ve geliştirdiği projelere entegre eden Serap Korkmaz, geleneksel bakış açısından farklı olarak, ezber bozan formüllerle estetik kaygıların üzerine inşa edilen fonksiyonellik esaslı üretimi doğru bulduğunu dile getiriyor.

Hikayesi Olan Çağdaş Tasarımlar…

2012 yılında gerçekleşen Satellite sergisinde görücüye çıkan Serap Korkmaz tasarımı “I Have An Idea Lamp”, yumuşak geçişli çizgileri, minimal biçimi ve içerisinde barındırdığı hikayesiyle, sergide büyük ilgi toplayan ürünlerden biri olmuş. İki adet kıvrımlı, devasa boru birbirine dönük yerleştirilmiş ve ahşap bir kaideyle birlikte, kırmızı renkli iki adet aydınlatma elemanıyla tamamlanmış. Doğası gereği kontrast tavır sergileyen bakır ve ahşap malzemeden oluşan “I Have An Idea Lamp”in genel kurgusunda, insanın kendisiyle olan çelişkileriyle, bu çelişkilerden arınma evreleri genel konseptin oluşmasında oldukça etkili olmuş ve biçimsel olarak insan beyninin kıvrımlarından referans alınmış.

Satellite’de sergilenen bir diğer ürün ise, iki blok ahşaptan oluşan bir sepereaör olan “Confrontation Divider” olmuş. Ahşap malzemenin sıcaklığını destekleyen simetrisi ve dinamik kurgusuyla etkili bir anlatıma sahip olan seperatör, modern formuyla da nitelikli bir duruş sergilemiş ve birçok insan tarafından oldukça farklı biçimde yorumlanmış.

Tasarımlarını inceleyen insanların algısında yarattığı geniş skalada, bir vazodan Dante silüetine varıncaya dek çeşitlenen görsel bir zenginlik olduğunu ve tasarımlarında sürprizlere de yer verdiğini dile getiren Serap Korkmaz, her tasarımı besleyen bir hikaye olduğunu şu sözleriyle vurguluyor: “Tasarımı besleyen sanattır, su ve toprak ilişkisinde olduğu gibi. Tasarlayan ve tasarlanan arasındaki iletişimden doğan hikaye sanatla birlikte kurgulandığında tasarımlara yön verebiliriz. Sanatsal yönü olmayan bir ürünün senaryosunda tasarımın izini sürmek zordur. Yaratıcılığımız işte burada devreye girer. Ben nesneleri, sanatı aracı kılarak konuşturmayı seviyorum. Dile gelmeyen, kendini anlatamayan objeler, sadece ruhsuz bir beden gibi durur ve bir süre sonra değerini kaybeder, zamana yenik düşer‘’.


DİĞER HABERLER