PwC ve Finansal İnovasyon Etüt Merkezi (Centre for the Study of Financial Innovation-CSFI) işbirliğiyle gerçekleştirilen “Sigortacılıkta Öngörülen Riskler 2015” araştırması sigorta sektöründeki risk algısının dünyada ve Türkiye’de nasıl farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
Bu yıl beşincisi düzenlenen araştırmaya 54 ülkeden 800’ün üzerinde sigorta sektörü temsilcisi katıldı. Araştırma sonuçlarına göre, önümüzdeki 2-3 yıl içinde küresel sigorta sektörünü etkilemesi beklenen en önemli risklerin başında, geçen araştırmada da karşımıza çıkan ve özellikle Solvency 2 kurallarıyla birlikte şekillenen yasal düzenlemeler geliyor. Makroekonomik durumla ilgili riskler, büyümeye ilişkin kaygılar ve düşük faiz oranları; özellikle yatırım gelirlerine yönelik endişeleri araştırmada üst sıralara taşıyor. Araştırmada, bu risklerin yanı sıra yeni teknolojilerin etkisiyle yaşanan ve özellikle ürün satışını ve veri yönetimini ilgilendiren değişiklikler, dijitalleşme ve bu çerçevede oluşan siber tehditlere ilişkin kaygıların da daha üst sıralara yükseldiği gözlemleniyor.
Raporun küresel sonuçlarını değerlendiren PwC Küresel Sigorta Lideri Stephen O’Hearn şunları söyledi: “Dünya geneline baktığımızda insanlar daha uzun süre yaşadıkları ve korumak istedikleri daha fazla varlığa sahip oldukları için sigorta şirketleri için ileriye dönük beklentiler pozitif yönde. Bununla birlikte sektör yeni teknolojilerin, değişen müşteri beklentilerinin, daha zorlu yasal düzenlemelerin ve devam eden ekonomik belirsizliğin olumlu beklentileri bozucu etkisiyle karşı karşıya. Sigorta şirketlerinin önceden aşina oldukları risklerin yanı sıra yeni ortaya çıkan riskleri belirleme ve yönetme kabiliyetleri, bu değişken ve rekabetçi ortamda kendilerini başarıya götüren temel ayırt edici özelliklerden biri olacak.”
Türkiye sonuçları: En büyük risk; doğal afetler
Araştırmaya göre, sektörün karşı karşıya olduğu riskler konusunda Türkiye’deki görünüm küresel görünümden dikkat çekici şekilde farklılık gösteriyor.
Türkiye’de, sigorta sektöründeki en büyük endişeyi doğal afetler yaratıyor: sel ve depremler genellikle değerinden düşük fiyat biçilen riskler olarak tanımlanıyor. İklim değişikliği de küresel düzeyde olduğundan daha yüksek bir risk olarak görülüyor.
Doğal afetlerin dışındaki risk unsurlarına bakıldığında, endişelerin büyük kısmının yönetim etrafında toplandığı gözlemleniyor: yönetimin kalitesi, risk yönetimi becerisi; sektörü değişime zorlayan yapı, rekabet ve yeni teknolojilere (dijitalleşme, büyük veri, sosyal veri gibi) olan yaklaşımı… Örneğin araştırmaya Türkiye’den katılan sigortacılardan biri yönetimle ilgili eksikliklerden dolayı "yeni nesil web tabanlı satış fırsatlarının gerisinde kalma riski” olduğunu belirtiyor.
Araştırmaya göre, Türkiye sigorta sektöründe makro-ekonomik durum ile ilgili endişeler de yüksek. Bazı katılımcılar ekonomik durgunluk olasılığından bahsediyor. Bununla birlikte, yatırım performansına ilişkin kaygılar daha düşük seviyede.
Yükümlülüklere ilişkin yeni düzenlemeler ve vergi değişiklikleri olmak üzere, değişen yasal düzenlemeler, dünya ortalaması kadar yüksek olmasa da Türkiye’de yüksek seviyede risk olarak görülüyor. Katılımcılar, Türkiye'deki sigorta piyasasının aşırı rekabetle ve kârlılığı olumsuz yönde etkileyen gerçek dışı fiyatlandırmalarla karşı karşıya olduğunu belirtiyor.
Türkiye’deki sigortacıların risk algısı farklı verileri ve küresel sonuçlar arasında belirgin farklar var
Sektör temsilcilerinin risk sıralamasında ilk beş sıraya bakıldığında makro-ekonomi dışındaki konuların Türkiye ve dünya genelinde farklılaştığı gözlemleniyor.
Araştırmanın Türkiye sonuçlarını değerlendiren PwC Türkiye Sigorta Sektörü Lideri Talar Gül şu değerlendirmelerde bulundu: “Türkiye’de sektör temsilcilerinin makroekonomik koşullar ve siber risklerden sonra saydığı kaygılar arasında; risk yönetimi ve uzun kuyruklu sigorta yükümlülükleri yer alıyor. Türkiye sigorta sektörü mevcut konjonktürde yatırım getirisi ile ilgili kaygı duymasına rağmen bunun henüz baskın koşullarda olmadığını düşünüyor. Çalışan yeteneği ile ilgili sorunlar ise Türkiye’de yüksek bir risk olarak değerlendirilmemesine rağmen, işe alım ve çalışanı elde tutma konusu bazı katılımcılar tarafından sorun yaratabilecek konular arasında nitelendiriliyor.”
Sigortacılıkta Öngörülen Riskler – 2015
Dünya
Türkiye
Yasal düzenlemeler
1
Doğal afetler
Makroekonomi
2
Makroekonomi
Faiz oranları
3
Risk yönetimi kalitesi
Siber risk
4
Yönetim kalitesi
Yatırım performansı
5
Uzun vadeli yükümlülükler
Değişiklik yönetimi
6
Değişiklik yönetimi
Garantili ürünler
7
Yasal düzenlemeler
Dağıtım kanalları
8
Politik müdahaleler
Doğal afetler
9
Siber risk
Risk yönetimi kalitesi
10
Terör
İş uygulamaları
11
İş uygulamaları
Yönetim kalitesi
12
Sermaye bulabilme
Pazar koşulları
13
Pazar koşulları
Uzun vadeli yükümlülükler
14
İklim değişikliği
Çalışan yeteneği:
15
Kurumsal Yönetim
Politik müdahaleler
16
Yatırım performansı
Ürün geliştirme
17
Faiz oranları
İtibar
18
Garantili ürünler
İklim değişikliği
19
Dağıtım kanalları
Sosyal değişiklik
20
Ürün geliştirme
Kurumsal Yönetim
21
Çalışan yeteneği
Sermaye bulabilme
22
İtibar
Terör
23
Çevre kirliliği/ kirlilik
Çevre kirliliği/ kirlilik
24
Sosyal değişiklik
Karmaşık araçlar
25
Karmaşık araçlar