7TP Bilişim'den 7TP Deprem Erken Uyarı Sistemi

7TP Bilişim, Deprem Erken Uyarı Sistemi ve Uygulaması’nı geliştirdi.
7TP Bilişim'den 7TP Deprem Erken Uyarı Sistemi

TP Deprem Erken Uyarı Sistemi hakkında 7TP Bilişim firmasının kurucusu Alper Göknar,

"Üzerinde yaşadığımız bu topraklar, jeolojik konumu itibariyle Dünya’da deprem riski en yüksek ülkeler arasında. Deprem risk haritasına baktığımızda ülkemizde riskin olmadığı, güvenli bir alan neredeyse yok. Son 2 bin yılda  sadece İstanbul’u etkileyen ve her biri 10 binlerce hayata mal olan 17 tane büyük deprem görüyoruz. Türkiye’nin GSYİH’sının yüzde 65’ini oluşturan ve 500 en büyük sanayii kuruluşu içine giren firmaların da 244’ünün de, deprem riski taşıyan Marmara Bölgesinde faaliyet gösterdiğini düşünürsek bu konunun önemi bir başka boyutuyla daha ortaya çıkıyor. 

Türkiye’de ilk, Dünya’da sayılı projelerden olan, inovasyon ödüllü 7TP deprem erken uyarı sistemiyle çözüme ulaştık. Olası bir depremde can kaybını en aza indirebilecek, geniş kitlelerce en erişilebilir, bilimsel olarak en yüksek güven aralığında, hız olarak en etkin ve ekonomik olarak en uygun deprem erken uyarı sistemini geliştirdik. Kuzey Anadolu Fayının Marmara’ya kıyı olan yaklaşık 200 km’lik hattı boyunca ; Mudanya-Çınarcık-Yalova hattından başlayarak; Adalar – Büyükçekmece – Tekirdağ – Şarköy kıyı şeridi boyunca en yüksek riskli bölgelerde hassas ve gelişmiş P-Dalgası algılama sensör istasyonları kurduk. İstasyonlarımızı güvenli alanlarda, sürekli gözetim altında ve fay hatları üzerinde inşaa ettik. İhtiyaca göre fiber, uydu-net, veya GSM hatları üzerinden, en az 2 farklı bağlantı ile ana sunuculara kesintisiz bilgi gönderiyoruz. Her türlü elektrik kesintisine karşı jeneratör ve UPS’lerle enerji sürekliliğini sağlıyoruz. İstasyonlarda kullandığımız sensörler, Dünya’da en gelişmiş P-dalgası algılama sensörleridir. Almanya’da üniversite işbirliği ile geliştirilip, 2006 yılından beri Türkiye dahil birçok ülkede sanayii tesislerinde, konsolosluklarda, doğalgaz ve enerji dağıtım hatlarında, barajlarda, metro ve tren hatlarında kullanılan sensörlerdir.

Kurduğumuz teknolojik altyapıyı, bir cep telefonu uygulamasına entegre ederek, ‘umudu’ erişilebilir hale getirdik. Deprem erken uyarı alarmına biz “hayat kurtaran saniyeler” diyoruz. Bir deprem olduğunda, en basit anlatımıyla, nasıl suya atılan bir taş merkezden dışarıya doğru dalgalar oluşturuyorsa, önce sesten 20 kat hızla ilerleyen ve P-dalgası olarak adlandırılan öncül yüzey dalgası yayılıyor. Aynı anda, ama daha yavaş ve bizlerin deprem olarak adlandırdığı, yer yüzeyinde dalgalanma yaratarak ilerleyen yıkıcı ikincil dalga, S-dalgası geliyor. İşte fay hatlarına kurduğumuz istasyonlardaki sensörler, sesten 20 kat daha hızla hareket eden bu öncül P-dalgasını algılayıp, milisaniyeler içinde analiz ediyor ve merkezi sunuculara iletiyor. Sunucular, uygulamanın bulunduğu telefonlara istasyonlarda ölçülen şiddete göre mesaj veya sesli ve görüntülü alarm uyarısı gönderiyor. Böylece, depremin merkez üssüne olan uzaklıklarına göre, yıkıcı ikincil S-Dalgası vurmadan önce hayat kurtaran süreleri kazanıyoruz. Mevcut altyapımızda, bilişim teknolojilerinin ulaştığı en son imkanlar ile süper bilgisayarları da kullanarak, milyonlarca kullanıcıya 1 saniye içinde alarm gönderebiliyoruz. Geliştirdiğimiz uygulamayla kaç hayat kurtarabilirsek o kadar çok şey kazanmış olacağız" şeklinde konuştu.


Paylaş:

Haberler