Türkiye İMSAD'dan Maden Ocağı Kazası ile ilgili açıklama

Soma maden faciası, insan yaşamını tüm değerlerin üstünde tutan yasal, sosyal ve toplumsal düzenlemeleri tekrar gözden geçirmemiz ve işlerlik kazandırmamızın gerekliliğini bir kez daha bizlere, ağır bir bedelle ve açık olarak ifade etmektedir.
Türkiye İMSAD'dan Maden Ocağı Kazası ile ilgili açıklama
Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener: “Soma maden faciası, insan yaşamını tüm değerlerin üstünde tutan yasal, sosyal ve toplumsal düzenlemeleri tekrar gözden geçirmemiz ve işlerlik kazandırmamızın gerekliliğini bir kez daha bizlere, ağır bir bedelle ve açık olarak ifade etmektedir.”
 
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Yetişener, Soma’da, özel bir maden ocağında yaşanan kaza ile ilgili olarak bir açıklama yaptı. Dündar Yetişener’in açıklaması şöyle:

“Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri olarak, Manisa’nın Soma ilçesinde özel bir maden ocağında meydana gelen patlama nedeniyle çok sayıda maden işçimizin yaşamını yitirdiği elim kazanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bugün, kazanın üçüncü günü itibariyle açıklanan 282 vatandaşımızın hayatını yitirdiği maden ocağında halen çok sayıda işçimize ulaşılmaya çalışılmaktadır. Ülke olarak yasa boğulduğumuz bu büyük faciada yaşamını yitiren tüm maden işçilerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize başsağlığı dilerim. Yaralı olarak kurtulan vatandaşlarımızın en kısa zamanda sağlıklarına kavuşmasını ve halen devam eden kurtarma çalışmalarından iyi haberler gelmesini büyük bir umutla bekliyor ve temenni ediyorum.

 

Bu yaşanan elim kaza ile dünya madencilik tarihinde, bir maden ocağında gerçekleşen en büyük can kaybını yaşıyoruz. Benzer faciaların bir daha yaşanmaması elbette ki en büyük dileğimizdir. Ancak belirtmek gerekir ki, dünyanın geldiği bugünkü noktada, artık sadece iş kazaları değil, deprem, sel gibi doğa felaketlerin sonuçları, toplumun yazgısı olarak görülmemektedir. Önceden alınan tedbirler ve yapılan düzenlemelerle tüm süreçler yönetilmekte, bütüncül sistemler kurulmakta ve disipliner yaklaşımlarla olası kayıpların en aza indirmesi esasına göre çalışmalar yapılmaktadır.

 

Tüm bu yaşadıklarımız, ülke olarak insan yaşamını tüm değerlerin üstünde tutan yasal, sosyal ve toplumsal düzenlemeleri bugünden itibaren tekrar gözden geçirmemiz ve işlerlik kazandırmamızın gerekliliğini bir kez daha bizlere, ağır bir bedelle ve açık olarak ifade etmektedir. İş güvenliği, sadece madencilik sektöründe değil, inşaat sektörü ve diğer sektörler için de çok önemlidir.

 

Toplumla açık ve şeffaf bir iletişim içinde; eksik kaldığımız, ihmal ettiğimiz konuları kapsayan yasalar, yönetmelikler ve mevzuatların güncellenmesi, ihtiyaç duyulan noktalarda uluslararası kabul görmüş standartlarda düzenlemelerin ve özellikle denetimlerin yapılması, hukukun üstünlüğü esas alınarak sorumlulukların gözden geçirilmesi şarttır. Bu doğrultuda üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, ortak bir sinerji ve işbirliği içinde birleşerek, geleceğimizi bugünden kazanmamız için, toplum olarak bir seferberlik ilan etmemiz, atılması beklenen ileri bir adım olacaktır.

 

Vurgulamak isterim ki, insan yaşamını ve sağlığını önceliğe alan iş güvenliği konusunda yüksek bir sahiplenme birlikteliği içinde, sürdürülebilir süreçlerin oluşturulması, bu süreçlerin hayata geçirilmesi ve uygulanması ülke olarak öncelikli girişimlerimiz olmak durumundadır.”


Paylaş:

HABERLER