Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü Ekim 2016 Analizini Açıkladı:

Küresel krizin üzerinden 30 çeyrek geçmesine rağmen dünya ekonomisinde kalıcı istikrarın sağlanamadığı belirtilen analizde, Türkiye’de son 3 çeyrekte yakalanan büyümenin 2017 yılında da devam edebilmesinin ekonomik ve siyasi normalleşmenin sağlanmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.
Türkiye Müteahhitler Birliği İnşaat Sektörü Ekim 2016 Analizini Açıkladı:

Analizde, yılın son 3 ayında sektördeki harekete ilişkin genel kanının, ekonomik beklentilere yönelik artan riskler ve piyasalardaki eğilim doğrultusunda, konut gibi büyük tutarlı alımların erteleneceği yönünde olduğu kaydedildi.

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ekonomi çevreleri tarafından merakla beklenen 2016 yılı Ekim ayı İnşaat Sektörü Analizi’ni yayımladı. “Tünelin Girişinde”  başlıklı analizde, "Dünyanın ezberi bozulmuş durumda, büyük belirsizliklerle ve yüksek risklerle dolu bir döneme girmiş bulunmaktayız" alıntısı paylaşıldı. Analizde küresel ve ulusal ekonomideki göstergeler ile önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelere yer verildi.  

Türk müteahhitlik firmalarınca 1972’den 2016 Eylül sonuna kadar 110 ülkede, 329.1 miyar Dolar’lık 8 bin 772 proje üstlenildiği belirtilen analizde, son beş yılda Türk müteahhitlerinin yurtdışında üstlendikleri yeni proje tutarlarının yıllık 20-30 milyar ABD Doları bandında gerçekleştiğinin altı çizildi. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2016 yılının ilk 9 ayında yurtdışında 4.1 milyar ABD Doları değerinde 65 yeni proje üstlenildiği kaydedildi. Yılın ilk 9 ayında üstlenilen projelerin ülkelere göre dağılımında Ortadoğu ve Afrika ülkeleri öne çıktı. İlk 5 ülke Bahreyn (%19.2), BAE (%15.0), Kuveyt (%14.7), Fas (%12.3), ve Senegal (%9.2) oldu.

TMB 2016 üçüncü çeyrek analizinde özetle şu değerlendirmelere yer verildi:

KÜRESEL EKONOMİDE BÜYÜK DURGUNLUK: Küresel krizden bu yana 30 çeyrek geçmiş olmasına karşın küresel ekonomide kalıcı denge sağlanamamıştır. Yılın son çeyreğinde küresel piyasalarda oynaklık artarken, siyasi riskler ve korumacı politikalar da ekonomik aktivite üzerinde baskı yaratmakta, yatırımlar, ticaret hacmi ve istihdam piyasaları zayıf bir görünüm sergilemektedir.

FED’İN ARALIK AYINDA FAİZ ARTIŞI YAPACAĞI BEKLENTİSİ KUVVETLENDİ: ABD'de başkanlık seçimlerinin ardından Amerikan Merkez Bankası (FED) tarafından Aralık ayında faiz artışı yapılacağı beklentisi iyice kuvvetlenmiştir. Bu beklentiyi büyük oranda hali hazırda fiyatlamış olan piyasalar için asıl risk unsuru ise FED'in 2017 içindeki faiz artış takvimidir.

AVRUPA’DA SAĞLAM BÜYÜME TRENDİ YAKALANAMIYOR: Çin ekonomisine ilişkin endişeler, zayıf seyreden dış ticaret ve sanayi üretimi verileriyle artmış; Goldman Sachs'ın Çin bankalarının 2020 yılına kadar 1.7 trilyon ABD Doları sermayeye ihtiyaç duyabileceğini belirten raporu piyasalarda stresi arttırmıştır. Avrupa ve Japonya ekonomilerinde ise, uygulanan genişleyici para politikalarına rağmen sağlam büyüme trendi yakalanamamaktadır.

TÜRKİYE YÖNETİLMESİ OLDUKÇA ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYOR: Türkiye ekonomisi, ülkenin içinde bulunduğu çalkantılı bölgeden kaynaklanan jeopolitik sorunları, en yakın komşularından ve ticaret ortaklarından Rusya ile yaşanılan krizin sonuçlarını, Suriye'deki durumun sosyal ve ekonomik maliyetini üstlenmiş; darbe girişimini atlatmış, yurtiçinde yaratılmakta olan belirsizliklerle yurtdışından kaynaklanan riskler arasında, yönetilmesi oldukça zor bir süreçten geçmektedir.


Paylaş:

Haberler