Re360’ın İkinci Gününde Gayrımenkul Sektörü ile Önemli Noktalara Vurgu Yapıldı

Re360’ın İkinci Gününde Gayrimenkulün Geleceğine Yön Veren Oylamanın Sonuçları Açıklanırken, Patronlar Yeni Yatırım Fırsatlarını, Uzmanlar Yeni Yönetmeliğin Bilinmeyenlerini Anlattı
Re360’ın İkinci Gününde Gayrımenkul Sektörü ile Önemli Noktalara Vurgu Yapıldı
  • “RE360”ta ikinci günde de tempo düşmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle gerçekleştirilen “Gayrimenkulün Büyük Buluşması-RE360”ta interaktif oylamanın sonuçları patronları bile şaşırttı. “RE360”ın ikinci günü, tüketicinin tercihlerindeki büyük değişimi ortaya koyan ve gayrimenkulü bilinmeyen yönleriyle anlatan oylamanın yanı sıra tıpkı ilk gün olduğu gibi ezber bozan açıklamalara sahne oldu. İnteraktif oylamada konut alıcılarının en fazla 10-14 yıl boyunca taksit ödemek istedikleri, ideal bina yüksekliğini 10 kat ve altı olarak tarif ettikleri, en büyük bölüm olarak yatak odasını tercih ettikleri ve en çok istedikleri bölümün ise çamaşır odası olduğu ortaya çıktı.
  • Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen ve Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’in yeni planlarıyla dünya yatırım ligine girme kararlılıklarını anlattıkları “RE360”ta Maria Sisternas Tussel, dünyanın en özgün ve sürdürülebilir yenileme projesi olarak kabul gördüğü Barselona’nın hikâyesini paylaştı. Fettah Tamince, Oya Narin ve Burhan Özkan; yeni yatırım fırsatlarının fotoğrafını çekerek yeni girişimler için yeni rotalar çizerken, yeni yönetmeliğin sektörde yaratacağı büyük değişim uzmanlar tarafından anlatıldı
  • Diğer yandan, “RE360”ın ilk gününde Ahmet Çalık, Erden Timur, Murat Özyeğin, Süleyman Çetinsaya ve Fettah Tamince’nin yaptığı açıklamalar, 2018’in sektör açısından daha iyi geçeceğini ortaya koyarken, temkinli ve gelişime odaklı bir yapı sergilenmesi gerektiği de ön plana çıkan konular arasında yer aldı.

Aremas Gayrimenkul’ün ana sponsorluğundaki “Gayrimenkulün Büyük Buluşması-RE360”ın ikinci gününde de tempo düşmezken, organizasyonun ilk gününün son oturumuna katılan gayrimenkul patronlarının yaptığı açıklamalar, yankı yarattı. Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Gayrimenkul Fikir Önderleri 2017’yi Değerlendiriyor, 2018’den Ne Bekliyorlar” oturumuna katılan Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, Fiba Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Murat Özyeğin, Artaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya ve Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince’nin 2018 değerlendirmeleri, daha iyi bir yıl beklentisinin yanı sıra temkinli bir yaklaşımı da ortaya koydu.

Ahmet Çalık, Türkiye ekonomisinin 2017’yi her şeye rağmen başarıyla bitirmeye hazırlandığını belirterek, bir Avrupa ülkesinde yaşanması halinde toparlanmanın mümkün olmayacağı 15 Temmuz hain darbe girişiminin millet olma şuuruyla atlatıldığını vurguladı. Tüm yaşanılanlara rağmen ihracatın yüzde 15 arttığını belirten Ahmet Çalık’ın dikkat çektiği bir diğer nokta Tarihi İpek Yolu’nun petrol ve gaz boru hatlarının yanı sıra dev ulaşım alt yapı çalışmalarıyla yeniden canlanmaya başlaması oldu. İpek Yolu’nun en önemli noktasında yer alan İstanbul’un cazibesini koruduğunu belirten Ahmet Çalık, dünyanın her yerinden binlerce yatırımcının İstanbul’dan konut, iş yeri ve arsa satın aldığını söyledi. 2018’e iyimser yaklaştığını vurgulayan Ahmet Çalık, ancak, tüm sektörlerin seri üretimden ziyade inovasyon mantığını benimsemiş üretim biçimlerine yönelmesi gerektiğini belirtti.  

Murat Özyeğin ise 2018’e ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini belirterek, içinde bulunulan dönemde küresel ekonomide yaşananları ele alarak tüm sektör paydaşlarının en iyi bildiği işi yapması gerektiğini söyledi. Murat Özyeğin, FİBA Holding olarak Anadolu’da pek çok proje geliştirdiklerine işaret ederek, kendilerinin de bu yaklaşım doğrultusunda konut, turizm ya da bir başka konuda geliştirdikleri projelerde tamamen uzman firmalarla işbirliğine gittiklerini ifade etti.  

Süleyman Çetinsaya da, inşaat sektöründe sağlanan ivmenin devam etmesi gerektiğini söylerken, gayrimenkul yatırım ortaklıklarına (GYO) dikkat çekti. Çetinsaya, Japonya’da GYO sisteminin Türkiye’den çok sonra kurulmasına rağmen, 100 kat daha fazla büyüdüğünü belirtti.

Erden Timur, konut piyasasında ihtiyacın karşılanabilmesi için devlete ve şirketlere önemli sorumluluklar düştüğünü kaydetti. OECD verilerine göre Türkiye’nin konut satışında ikinci olduğuna işaret eden Timur, diğer yandan gayrimenkul çalışmalarının yurtdışına da yönelmesi gerektiğini belirtti. Gayrimenkul sektörünün kendi kurallarını da oluşturabileceğine de dikkat çeken Timur, mesela, uluslararası derecelendirme kuruluşlarıyla birlikte çalışmak, iş güvenliği ve sürdürülebilirlik kurallarını oluşturmak gibi ortak çalışmalar yapılabileceğini dile getirdi.

Fettah Tamince ise turizm sektörü açısından kötü geçen 2015 ve 2016’dan sonra 2017’nin toparlanma yılı olarak geride kaldığını belirterek, turizm sektöründeki en önemli konulardan biri olarak doğru projeler yapmanın ve karşılığını almak için sabretmenin önemine değindi. Tamince, sektördeki en önemli sorunlardan biri olarak aynı konularda birbirini taklit etmeyi gösterdi.

“RE360”ın ilk gününde dikkat çeken açıklamalardan birini de Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Dr. Korkmaz Enes Ergun yaptı. “Gayrimenkulde Sermaye Piyasası Araçları” oturumunda konuşan Dr. Korkmaz Enes Ergun, gayrimenkul alanında büyümek isteyen şirketleri için sermaye piyasalarının önemli bir kaynak olabileceğini belirtti. Kira sertifikası, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım fonları (GYF), altyapı gayrimenkul yatırım ortaklıkları gibi gayrimenkule dayalı sermaye piyasası araçları bulunduğunu anlatan Ergun, bunların borsadaki nitelikli yatırımcılardan finansman sağlayabileceğini söyledi. Sermaye piyasalarının kentsel dönüşümde kullanılabileceğini belirten Ergun, “Kira sertifikasını biz kentsel dönüşümde de kullanabiliriz. TOKi ana ihraççı, mevcut mülk sahipleri ve bu kentsel dönüşümden sonra ortaya çıkacak bağımsız bölümleri alanlar da diğer tarafta olmak üzere kira sertifikası modeliyle biz kentsel dönüşümü finanse edebiliriz” dedi.

KONUT ALICISI İÇİN MAKSİMUM YÜKSEKLİK 14 KAT İLE SINIRLI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yanı sıra mesleki toplum kuruluşları, özel sektörün fikir liderleri, cazibe coğrafyaları olmaya kararlı şehirlerin ve kamu kuruluşlarının tam desteğiyle gerçekleştirilen “RE360”, ikinci gününde de 500’ü aşkın üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirildi. “Gayrimenkulün Büyük Buluşması-RE360”ın ikinci gününde geleceğin yatırım denilince ilk akla gelen coğrafyaları olmaya kararlı şehirlerin yeni projeleri ve çekim noktaları belediye başkanları tarafından anlatılırken, dünyanın en özgün yenileme hikâyesinin yazıldığı Barselona, bu hikâyenin yazarları arasında yer alan uluslararası otorite tarafından paylaşıldı. Yeni İmar Yönetmeliği’nin bilinenleri kadar bilinmeyenleriyle dile getirildiği, yeni yatırım fırsatlarının yatırımlarıyla Türkiye’de trend yaratan yenilikleri başlatan patronlar tarafından anlatıldığı, değişen tüketiciyle birlikte değişen yeni pazarlama ve reklam anlayışının alanının ünlü ve trend yaratan isimlerce dile getirildiği, fırsatlar kadar risklerin konuşulduğu “RE360”ta en heyecan yaratan bölümlerden biri de sonuçlarıyla gayrimenkul patronlarını bile şaşırtan interaktif oylama oldu.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteği ve JLL Ülke Başkanı – Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş ve Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer’in ev sahipliğinde 5-6 Aralık 2017 tarihlerinde Four Seasons Hotel İstanbul Bosphorus’ta gerçekleştirilen “RE360”ta tüketici tercihlerindeki büyük değişimin yanı sıra gayrimenkulün tanınmayan yüzünü anlatan interaktif bir oylamanın sonuçları yayınlandı. Ortaya çıkan sonuçlar, tüm katılımcılar kadar tüketicinin nabzını tutan patronları da şaşırttı. Araştırma soruları, aynı zamanda interaktif oylamayla tüm katılımcılara yöneltilirken, araştırmanın sonuçlarından çıkan bazı ilginç sonuçlar şöyle oldu: Konut alıcıları en fazla 10-14 sene boyunca taksit ödemek isterken, en büyük odanın hangisi olması konusundaki birinci tercih ise, yatak odası. Bir konutta en çok olması istenilen bölüm çamaşır odası olurken, ideal bina yüksekliği ise 10 kat ve altı olarak tariflendi.

ESKİŞEHİR VE KAYSERİ’DEN SADECE ULUSAL YATIRIMCI DEĞİL ULUSLARARASI YATIRIMCI İÇİN DE ÇEKİM YARATACAK YENİ YATIRIMLAR

Diğer yandan “RE360”ın ikinci günü için belirlenen konular ve konuşmacılar da interaktif oylama kadar ilgiyle dinlendi. Sadece Türkiye’den değil, uluslararası platformdan yatırım çekmeye kararlı şehirler olan Eskişehir ve Kayseri’nin yeni yatırım planları ve bilinmeyen çekim noktalarının anlatıldığı konuşmalar büyük ilgi gördü.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, tarihi fırsatlar olarak nitelendirdiği cazibe noktalarıyla geleceğe yatırım yapmak isteyen iş adamlarını Eskişehir’e davet etti. Hititler’den günümüze uzanan tarihinin yanı sıra günümüzde tekrar ön plana çıkan İpek Yolu’nun önemli merkezlerinden biri olan Eskişehir’in havacılık başta olmak üzere güçlü bir sanayi geleneğine sahip olduğunu belirten Yılmaz Büyükerşen, ayrıca şehrin son yıllarda yapılan büyük yatırımlarla tam anlamıyla bir turizm merkezine dönüştüğünün altını çizdi. Diğer yandan artık turistik amaçlı ziyaretlerin dışında Eskişehir’in İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirden gelen insanların kalıcı ikametgahı olmaya başladığına da dikkat çeken Yılmaz Büyükerşen, ilginin sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığını, Avrupa, ABD, Çin ve Güney Kore şehirlerinden de kardeş şehir başta olmak üzere pek çok konuda işbirliği teklifi aldıklarını açıkladı. Yılmaz Büyükerşen, geliştirdikleri projelerle pek çok alanda yatırım için çekim noktaları yarattıklarının altını çizerek, sadece yerli yatırımcıyı değil yabancı yatırımcıyı da şehri davet ettiklerini ifade etti. Büyükerşen, şehrin köklü bir sanayi geleneğine de sahip olduğunu vurgulayarak, İstanbul ve çevresindeki sanayiciler için cazip bir yatırım noktası olduğunu belirtti.

Yılmaz Büyükerşen, şehrin tam anlamıyla bir cazibe noktası olduğunu, ama bu özelliği daha da artırmak için gerçekleştirdikleri projeleri anlattı. Bunlardan biri olarak şehrin tam merkezinde yer alan Riskli Alan Projesi’ne işaret eden Yılmaz Büyükerşen, 56.4 hektarlık alanda 8 mahallenin dönüşümüne odaklandıkları bu projeyle Eskişehir’de tam anlamıyla cazibe merkezi olabilecek bir yeni alan yarattıklarını açıkladı. Bu yatırımın bir diğer özelliği olarak jeotermal kaynaklarıyla aynı zamanda turizme odaklı yapısını gösteren Yılmaz Büyükerşen, bölgede kurulacak hidroterapi merkeziyle sağlık turizmi alanında da iddialarını yükselttiklerini bildirdi. Yılmaz Büyükerşen’in dikkat çektiği bir diğer proje ise Gündoğdu Kentsel Dönüşüm çalışması oldu. Büyükerşen, bu projeyle şehrin girişini güzelleştirirken, yenilenebilir enerji modeli ile de kaynakların doğru kullanımına yönelik önemli bir adım attıklarını bildirdi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ise açıkladığı dev projelerle Kayseri’nin uluslararası cazibe merkezi kararlılığının altını çizdi. 5000 yıllık köklü bir geçmişe ve bu geçmişten kalan miraslarla Kayseri’nin adeta bir açık hava müzesi olduğunu vurgulayan Mustafa Çelik, ayrıca şehrin zenginliğinin sadece tarih ile sınırlı olmadığını, doğal güzellikleri, mutfağı ve müteşebbis insan yapısıyla da büyük bir zenginliğin kaynağı olduğunu kaydetti. Kayseri’nin bir diğer özelliği olarak 1940’larda temeli atılan planlı gelişme yapısına işaret eden Mustafa Çelik, ayrıca şehrin verdiği göçe de dikkat çekti. Bu göçün ana kaynağı olarak müteşebbis yapısına vurgu yapan Mustafa Çelik, bugün aralarında Sabancı, Narin, Dedeman, Özilhan ve Kibar ailelerinin de mensup olduğu pek çok girişimcinin Kayseri’den taşarak girişimciliklerini tüm Türkiye hatta, tüm dünyaya taşıdıklarını söyledi.

Kayseri’nin de tıpkı Eskişehir gibi İpek Yolu’nun merkez şehirlerinden biri olduğuna işaret eden Mustafa Çelik, yatırımcıyı pek çok teşvik imkanı kadar yatırım için çekim kaynağı olan diğer özellikleriyle Kayseri’ye davet etti. Bu noktada şu anda yürüttükleri projeler hakkında bilgi veren Mustafa Çelik, bu projelerden biri olarak küçük girişimciler için işlerini geliştirerek Türkiye çapına taşımaları için kurdukları siteler hakkında bilgi verdi. Bugüne kadar pek çok iş kolu için toplamda 20 site kurduklarını söyleyen Mustafa Çelik, bu yöndeki en son yatırım olarak Mobilyakent’i gösterdi. Mustafa Çelik, 1.4 milyon metrekarelik bu projede 1.100 işyerinin yer aldığını kaydetti. Yatırımcılar için en önemli çekim noktalarından biri olarak Erciyes Kış Turizm Merkezi Projesi’ni gösteren Mustafa Çelik, 200 milyon euro’luk yatırımla 26 milyon metrekarelik alanda gerçekleştirilen bu merkezde yer alan oteller bölgesinin bugüne kadar pek çok yerli ve yabancı turizm yatırımcısı tarafından değerlendirildiğini belirterek, bu yöndeki en son yatırım olarak Ramada’nın iki otel yatırımına işaret etti. Mustafa Çelik, turizmcileri bu bölgeye yatırıma davet ederek, teşvik dahil pek çok noktada yatırımcının önünü açacak çalışmaları olduğunu kaydetti. Bir başka yatırım olarak İstanbul’da Taksim ile özdeşleştirilebilecek kadar etkili bir merkez olan Sahabiye’yi gösteren Mustafa Çelik, 512 dönümlük alanda planlanan bu projeyle adeta Kayseri’de Şanzelize yaratacaklarını vurgulayan Mustafa Çelik, yaşanılabilir ve sürdürülebilir gelişim esasıyla planlanmış bu alanda 310 dönümlük alanın park ve rekreasyon alanlarına ayrıldığını kaydetti. Kayseri’nin çekim noktalarını artırmak için geliştirdikleri bir diğer proje olarak Water Park’ı gösteren Mustafa Çelik, merkezinde su unsurunun yer aldığı 30 bin dönümlük bu projenin 300 bin kişilik nüfus için çekim alanı yarattığının altını çizdi. 9.5 milyon metrekarede 800 besi ahırına yer verilen ve 4 bin kişiye iş imkanı yaratacak Beydeğirmeni Projesi’ni ve etrafında konut ile iş alanlarının da geliştirileceği Entegre Şehir Hastanesi Projesi’ni diğer önemli yatırım fırsatları arasında gösteren Mustafa Çelik, “Büyük fırsatlar yaratacak bu projeler için yatırımcılarımızı şehre davet ediyoruz” dedi.

YENİ İMAR YÖNETMELİĞİ, BİLİNENLERİ KADAR BİLİNMEYENLERİYLE KAMU VE ÖZEL SEKTÖRÜN TEMSİLCİLERİ TARAFINDAN TARTIŞILDI

Yeni İmar Yönetmeliği: Peki Şimdi Ne Olacak” isimli oturum ise katılımcıların dikkatle dinlediği oturumlar arasında yer aldı. Gayrimenkulde kuralların yeniden yazıldığı yeni yönetmelik bilinenleri kadar bilinmeyenleri ve getirecekleriyle tartışıldı. Öngören Hukuk Bürosu Kentsel Dönüşüm Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören’in moderatörlüğündeki panelde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü İmar Düzenleme Dairesi Başkanı Ayşegül Öngel, Kentsel Strateji Kurucu Ortağı Ali Faruk Göksu, TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Genel Müdürü Makbule Yönel Maya ve Kansu Mimarlık’tan Ratip Kansu konuşmacı olarak yer aldılar.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü İmar Düzenleme Dairesi Başkanı Ayşegül Öngel, yeni imar yönetmeliği hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti.  Yeni yönetmeliğin insan ve değer odaklı, doğal kaynakları koruyan, tarihi ve kültürel varlıkları gözeten, şehirleri afetlere hazır hale getiren yenilikçi ve özgün olduğu kadar yere özgü, yönlendirici ve çözüm odaklı olduğunun altını çizen Ayşegül Öngel’in vurgu noktalarından biri de yönetmelikle emsal harici tüm alanların sınırlanması, bir bu kadar önemlisi adil ve eşit şartların getirilmesi, imar uygulamalarının disipline edilmesi oldu. Yönetmelikteki yöresel yenilikleri “Kimlik öğeleri, yöresel malzeme ile geleneksel ve yöresel mimari yaklaşımı” sözleriyle özetleyen Ayşegül Öngel’in dikkat çektiği bir diğer nokta otoparklara özel yaklaşım oldu. Yeni yönetmelikle plan değişikliği şartının kaldırıldığını ve bürokratik sürecin azaltıldığını belirten Ayşegül Öngel, otopark yükünün karşılanması şartıyla ticari kullanımlara da izin verildiğini söyledi. Ayşegül Öngel, ayrıca, su basman kotu altında yapılacak zorunlu otopark alanlarının iki katı kadar otopark alanının emsal harici sayıldığını ve bütün cepheleri gömülü olan tüm otopark alanlarının da üst sınır olmaksızın emsal dışı tutulduğunu kaydetti.  Yönetmelikle getirilen en önemli düzenlemelerden biri olarak engellilere yönelik uygulamaları gösteren Ayşegül Öngel, bu yöndeki düzenlemeleri, “Erişilebilirlik mevzuat ve standartlarına uygunluk. Bina içi erişimle ilgili mekânların ölçülerinin erişilebilirlik standartlarına uygun olarak düzenlenmesi. Yöre koşullarını göz önünde bulundurarak engellilerle ilgili gerekli tedbirleri alma yetkisi” olarak ifade etti. Ayrıca, yatırım ortamının iyileştirilmesi için düzenlemeler de getirildiğine işaret eden Ayşegül Öngel, bunları, “Özellik arz eden yapılarda inşaat ruhsatı beklenmeden mimari proje onayını müteakip kazı izni verilmesi imkânı. Büyük yatırımlarda tüm projelerin hazırlanması ve ruhsatın düzenlenmesi için geçen 3-4 ay gibi bir süre zarfında kazı imalatlarının yapılabilmesi ve yatırımcıya zaman kazandırılması” sözleriyle ifade etti.

Ayşegül Öngel, dikey yerine yatay yapılaşma temin etmek için yapılan çalışmaları, yeni yönetmelikteki en önemli düzenlemelerden biri olarak nitelendirdi. Ayşegül Öngel,  bu noktadaki düzenlemeleri, ”Emsal verilip taban alanı verilmeyen parsellerde çekme mesafeleri içinde kalmak şartıyla taban alanı sınırının yüzde 40’tan yüzde 60’a çıkarılması. Toplam inşaat alanı aynı kalmak kaydı ile dar yüksek binalar yerine daha geniş fakat az katlı binaların önünün açılması” olarak ifade etti. Ayşegül Öngel’in yeni imar yönetmeliği ile ilgili dikkat çektiği konulardan biri de enerji tasarrufunun teşvik edilmesi yönündeki düzenlemeler oldu. Ayşegül Öngel, bu yöndeki maddeleri ise, “Bina kabuğunun yalıtımı ve pencere değişimi uygulamalarının yapı ruhsatından muaf tutulması. Isı yalıtımının teşvik edilmesi. Güneş kaynaklı yenilenebilir enerji sistemleri (güneş enerjisi panelleri) uygulamaları ruhsattan muaf tutulması. Yenilenebilir enerji kullanımı teşviki” diye ifade etti.

Aremas Gayrimenkul Kurucusu Vedat Arslan, “Her Şey İyi Hoş Da Bugün İçin Aslolan Markalaşarak Satış! Peki Ama Nasıl” başlıklı konuşmasında ekonomik konjonktürdeki değişim karşısında satış gerçekleştirebilmenin yöntemleri hakkında konuştu. Maliyetlerdeki artış ve dövizdeki çalkantının yatırımcının kafasında soru işaretlerinin belirmesine yol açtığını belirten Vedat Arslan, bu dönemde yatırımcı kontsantrasyonunun satışa nasıl yönlendirilebileceği yönündeki açıklamalarıyla dikkat çekti. Günümüzde Türkiye’nin amiral gemisi olarak nitelendirilen sektörün istenilen satışların olmaması halinde inşaatların nasıl bitirileceği gibi bir soru ile karşı karşıya olduğunu vurgulayan Vedat Arslan, böyle bir dönemde satış yapabilmenin yöntemleri kadar sektörde merak edilen pek çok konu hakkında da konuştu. Diğer yandan, Reklam tasarımcısı Serdar Erener ise reklamcılığın değişen dünyasını çarpıcı örnekler ve yaklaşımlarla anlattı.

BARSELONA’NIN ÖZGÜN YENİLEME HİKAYESİ İSTANBUL’A UYARLANABİLİR Mİ?

“RE360”ın en ilgi çeken konuşmalarından birini ise Mediaurban Kurucusu, Akıllı Şehir ve Kentsel Dönüşüm Projeleri Danışmanı ve Urban Land Institute Barselona Üyesi Maria Sisternas Tussel yaptı. Bugün tüm dünyada en özgün ve sürdürülebilir yenilenme hikâyesinin yazıldığı şehirlerden biri olarak kabul edilen Barselona’nın bu hikâyesinin yazan isimlerden biri olan Maria Sisternas Tussel, dönüşüm stratejisiyle birlikte şehrin kentsel dönüşümünü anlattı. Maria Sisternas Tussel, açıklamalarıyla bugün ürettiği kentsel plan ve projeleriyle bir turizm merkezi olmanın ötesine geçen Barselona’nın Türkiye’deki şehirlere ilham olacak ipuçlarını dile getirdi.

GAYRİMENKUL YATIRIMINDA RİSKLERİ AZALTMAK İÇİN DOĞRU DATA, DOĞRU OKUMA VE DOĞRU TANIMLAMA ÜÇLEMESİ

TUVIMER Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Yüksek Mimar İshak Kurtuluş Altun, gayrimenkul yatırımlarında kentsel ve mekânsal riskleri paylaştığı konuşmasıyla büyük ilgi gördü. Gayrimenkul yatırımlarında sektörü ve kentleri verilerle okumanın son derece önemli olduğuna dikkat çeken İshak Kurtuluş Altun, kentsel okumada yollar, ulaşım ağı, orman alanları, havza alanları, sit alanları gibi verilerin dikkate alınması gerektiğini belirtirken, mekânsal okumalarda ise konut arzı sayısı dağılımı, işyeri arzı sayısal dağılımı ve arsa arzı sayısal dağılımının önemine vurgu yaptı. Bu iki veriyi karşılaştırmalı okumayı da risklerin minimize edilmesi açısından en önemli unsurlardan biri olarak gösteren İshak Kurtuluş Altun’un dikkat çektiği bir diğer konu ise datalar oldu. Gayrimenkul yatırımlarında riski azaltmada datanın doğruluğu, doğru datanın doğru okunması, doğru olan ve doğru okunmuş datanın doğru tanımlanmasını önemli etkenler olarak nitelendiren İshak Kurtuluş Altun, risklerin bertaraf edilmesi açısından dikkat edilmesi gereken diğer noktaları ise şu sözlerle özetledi:  “Gayrimenkul yatırımı yapılırken algıların trendlerin değişimine kadar dirençli ve hazırlıklı bir yatırım olduğu ve dolayısıyla sürdürülebilirliği analiz edilmeli. Yatırımın yakınlarında kent kanserlerinin olup olmadığı ve sosyal riskler iyi tartılmalı. Sosyal riskler içinde kriminal riskler, narkotik riskler ve mülteci yoğunluğu en önemli etkenler.”

KAZANCA AÇILAN YENİ YATIRIM FIRSATLARINI PATRONLAR ANLATTI

İkinci günün son oturumu ise yatırımcılar için yeni fırsatların kapısını açtı. Moderatörlüğünü, Bersay İletişim Onursal Başkanı Ali Saydam‘ın moderatörlüğünü yaptığı “Yeni Yatırım Fırsatları Nelerdir” oturumunda Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ve Maya TV Onursal Başkanı Burhan Özkan; kazanmaya endeksli yeni yatırım fırsatlarını paylaşarak katılımcılara yeni bir rota çizdiler.

 


Paylaş:

Yapı ve Sektörel Haberler