Rönesans Sağlık Yatırım Elazığ Şehir Hastanesi’ni Türkiye’nin İlk Baa2 Ratingli Proje Bonosu İhracı ile Finanse Etti

Rönesans Sağlık Yatırım’ın (RSY), “Kamu Özel İşbirliği” (PPP) kapsamında hayata geçireceği Elazığ Şehir Hastanesi, tamamı yabancı yatırımcılardan oluşan yatırımcı grubundan bono ihracı yoluyla 288 Milyon Euro tutarında finansman sağladı.
Rönesans Sağlık Yatırım Elazığ Şehir Hastanesi’ni Türkiye’nin İlk Baa2 Ratingli Proje Bonosu İhracı ile Finanse Etti

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve bir Dünya Bankası kuruluşu olan MIGA’nın sağladığı yenilikçi kredi iyileştirme aracı sayesinde projenin ratingi, Moody’s tarafından  Baa2 olarak belirledi.

Rönesans Holding çatısı altında faaliyetlerini sürdüren ve Türkiye’nin sağlık yatırımı konusunda en önemli firmaları arasında yer alan Rönesans Sağlık Yatırım (RSY), “Kamu Özel İşbirliği” (PPP-Public Private Partnership) projeleri kapsamında hayata geçireceği Elazığ Şehir Hastanesi için, bir çok ilk’e imza attığı bir finansman sağladı.

Elazığ proje bonosu, Türkiye’de 20 yıl vade ile, tamamı yabancı yatırımcılara ihraç edilen ilk proje bonosu olup, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Dünya Bankası’nın Çoktaraflı Yatırımlar Garanti Ajansı (MIGA) ile beraber geliştirilen yepyeni bir kredi iyileştirme aracı içeriyor. Bu sayede Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s tarafından Baa2 notu ile derecelendirilen ilk bonosu olma özelliğini taşıyor.

Rönesans Sağlık Yatırım, halihazırda yürütmekte olduğu Kamu Özel İşbirliği Modeli ile yapılan Şehir Hastanesi projelerinde ortaklık yaptığı Fransız Yatırım Fonu Meridiam ile beraber, EBRD ve MIGA ile yenilikçi bir kredi iyileştirme aracı geliştirdi. Bu sayede Moody’s, projeyi Baa2 notu ile derecelendirdi.

288 Milyon Euro tutarındaki bono ihracı, tahsisli satış yoluyla IFC (Dünya Bankası), MUFG (Japon Finans Kuruluşu), Intesa Sanpaolo (İtalyan Finans Kuruluşu), Siemens Financial Services (Alman Finans Kuruluşu), Proparco (Fransız Finans Kuruluşu), FMO (Hollandalı Finans Kuruluşu) ve Industrial and Commercial Bank of China-ICBC’den (Çin Finans Kuruluşu) oluşan yabancı yatırımcı grubuna yapıldı.

Elazığ proje bonosu aynı zamanda uluslararası arenada büyük önem taşıyan ‘Yeşil ve Sosyal Bono’ olma özelliğini taşıyor. Proje, uluslararası piyasalarda projelerin çevresel, sosyal ve yönetimsel niteliklerini inceleyen Vigeo EIRIS tarafından Yeşil Bono (Green and Social Bond) olarak tasdik edildi.

HEDEF DAHA FAZLA YATIRIM ÇEKMEK  

EBRD Altyapı Direktörü Thomas Maier, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu yenilikçi kredi iyileştirme araçlarını geliştirmemizin temel hedefi, yükselen pazarlardaki riskleri azaltarak, altyapı çalışmaları için ihtiyaç duyulan yatırımı çekmek” diyor. Bu mekanizmayı Türkiye’de başlattıklarını ve yatırım yaptıkları diğer ülkelere de taşımayı amaçladıklarını aktaran Maier, “Fonların reytingini artırmak için MIGA ile güçlerimizi birleştirmemiş olmamız, uluslararası finans kurumlarının çevreye duyarlı, sürdürülebilir yatırımları desteklemeye ne kadar yakın olduğunun da bir göstergesi” diye vurguluyor.

IFC Türkiye Direktörü Aisha Williams, konuya ilişkin yaptığı açıklamada: “Sermaye piyasaları, toplumun büyük kesimine uygun maliyetli sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesinde çok önemli bir rolü olan uzun vadeli istikrarlı finansman kaynaklarına erişim sağlıyor. Elazığ için yapılan bu başarılı bono ihracının sektöre liderlik etmesini ve Türkiye’nin sağlık sektöründe yer alan diğer projelerin de benzer modellerden faydalanarak sektöre uzun vadeli finansman sağlamasının yolunu açmasını bekliyoruz” dedi.

Proje'nin finansmanı ile ilgili değerlendirmede bulunan HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı; yabancı yatırımcılardan finansman sağlayarak, Türkiye’nin en büyük sağlık yatırımlarından birinin gerçekleşmesinde rol oynamaktan mutluluk duyduklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Bu işlem uluslararası finans kuruluşlarının uzun vadede Türkiye’ye olan inancının ve yenilikçi finansman yapılarına gösterdikleri ilginin bir örneğidir."

ELAZIĞ PROJESİ MOODY’S’DEN Baa2 REYTİNG ALDI

RSY Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Yanıkömeroğlu ise bu önemli anlaşmaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Rönesans Sağlık Yatırım olarak ortaklarımızla birlikte Elazığ’da toplam 288 Milyon Euro tutarında bir bono finansmanına imza atmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyor. “Projemizin bono finansmanını, yabancı yatırımcıların ilgisini çekebilmek amacı ile EBRD’nin ve MIGA’nın ortak olarak sağladığı kredi iyileştirme araçları ile destekledik” diyen Yanıkömeroğlu, “Türkiye’de ilk kez bir finansmanda böyle yeni bir kredi iyileştirme aracı uygulandı. Bononun büyük kısmını 20 yıl vade ile ihraç ettik. Bunlara ek olarak uluslararası piyasalarda projelerin çevresel, sosyal ve yönetimsel niteliklerini inceleyen Vigeo adlı kuruluş tarafından projenin çevresel ve sosyal faydaları değerlendirildi ve Elazığ projemizin bonosu Yeşil Bono (Green and Social Bond) olarak tasdik edildi” bilgilerini veriyor.

Yanıkömeroğlu sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ortağımız Fransız Yatırım Fonu Meridiam, EBRD ve MIGA ile beraber geliştirdiğimiz kredi iyileştirme aracı sayesinde, projemizin ratingi Moody’s tarafından Türkiye ülke notunun iki not üzeri olan Baa2 olarak derecelendirildi. 288 Milyon Euro tutarındaki bonoları tahsisli satış metodu ile aralarında Rönesans Holding’de ortağımız olan IFC’nin de bulunduğu uluslararası yatırımcılara ihraç ettik. Toplam 360 Milyon Euro tutarındaki yatırımın ve Moody’s tarafından Baa2 ratingi ile derecelendirilen Türkiye’nin bu ilk proje bonosunun, yabancı yatırımcılardan yeni yatırımlar alabilmek hususunda çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. İlk finanse ettiğimiz hastane projemiz Adana Şehir Hastanesi’nden beri projelerimize destek veren EBRD ve IFC’ye özel teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. EBRD, Kamu Özel İşbirliği modeli hastaneleri ve başka projelerimize de kredi vermiş olan, aynı zamanda Rönesans Holding’den çıkardığımız tahvile yatırım yapmış olan çok önemli bir stratejik iş ortağımız. IFC ile bu yıl yaz aylarında Holding’e sermaye katılımları ile çok güzel bir ortaklığa imza attık. Her iki kuruluşun Kamu Özel İşbirliği projelerimizde de bizlerle çalışması bize ve ülkemize olan güvenlerinin altını çiziyor, yabancı yatırımcılar nezdinde de bunun çok önemli bir gösterge olduğunu düşünüyoruz.”

Projenin aldığı ratingi vurgulayan Kamil Yanıkömeroğlu, Sağlık Bakanlığı’nın projelere verdiği desteğin önemi hususunda sözlerine devam ediyor:

“Bu rating notu ve EBRD ve IFC başta olmak üzere yabancı yatırımcıların ve kredi verenlerin projelerimize desteği, Sağlık Bakanlığımız tarafından Türkiye’de ilk kez geliştirilen Kamu Özel İşbirliği modelinin uluslarası arenada ne ölçüde takdir gördüğünün de bir kanıtıdır. Bakanlığımıza projelerin bu şekilde yapılandırılmasında verdikleri destekten ötürü teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bu sayede Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere de ihraç edebileceği bir model geliştirmiş olduğunu düşünüyorum.”

ELAZIĞ’DAN TÜM BÖLGEYE HİZMET VERECEK

Türkiye’nin sağlık sektöründe bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük program olarak adlandırılan Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde hayata geçirilen, ülkemizi çok sayıda modern hastaneye kavuşturacak “Kamu Özel İşbirliği” (PPP-Public Private Partnership) projeleri kapsamında, Rönesans Sağlık Yatırım (RSY) çalışmalarına büyük bir hızla devam ediyor. RSY’nin portföyünde yer alan Elazığ Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi, büyüklüğü, üstün teknolojisi ve deprem izolatörlü tasarımıyla bölgenin tüm sağlık ihtiyaçlarına çözüm olmayı hedefliyor.

Elazığ Şehir Hastanesi, 355 bin metrekarelik kapalı inşaat alanı ve toplam 1038 yatak kapasitesiyle günlük 20 bine yakın hasta ve hasta yakınına hizmet verecek. 2018 yılı Ağustos ayında tamamlanması planlanan projenin, bölgeye bugüne kadar kazandırılmış en büyük sağlık yatırımı olacağı ifade ediliyor.

Tamamlandığında dünyanın deprem izolatörlü en büyük hastaneleri arasındaki yerini almaya hazırlanan sağlık kampüsü, sadece Elazığ’ın değil, tüm bölgenin sağlık ihtiyaçlarına çözüm olacak.

Kamuya ait yatırımların özel sektör tarafından yapılması ve 25 yıl süreyle devlete kiralanması yönteminin uygulandığı PPP modelinde, kira süresi boyunca özel sektör, kamunun arzu ettiği bazı hizmetleri de sağlamakla yükümlü kılınıyor. Tıbbi hizmet yine devlet tarafından verilirken, tüm doktor ve hemşire kadrosu da devlet tarafından sağlanıyor. Dünyadaki örnekleri 15 yıldan 30 yıla kadar uzanan bu işbirliği modelinde, Türkiye’deki projeler için ise süre 25 yıl olarak belirlendi.

 


Paylaş:

Yapı ve Sektörel Haberler