İmar Barışından Sonra Yeni Bir Finansal Enstrüman Ortaya Çıkıyor

İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz bu konu hakkında: “İmar Barışından sonra Yapı Kayıt Belgeli binalar adı altında yeni bir finansal enstrüman ortaya çıkacak” yorumunu yaptı.
İmar Barışından Sonra Yeni Bir Finansal Enstrüman Ortaya Çıkıyor

           Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygulamaya konulan "İmar Barışı" düzenlemesi kapsamında Temmuz ayına kadar 474 milyon lira toplanırken, bedeli ödenen 97 bin 693 yapı için Yapı Kayıt Belgesi verildiği belirtildi. İmar Barışının Türkiye’de en az 13 milyon yapıyı ilgilendirebileceğini belirten İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz, 31 Ekim’e kadar başvuru süreci devam edecek imar barışıyla hem kentsel dönüşüm için çok ciddi bir kaynak yaratılacağını, hem de gayrimenkulde yeni bir finansal enstrüman ortaya çıkacağını söyledi.

İmar Barışı kapsamında yapı kayıt belgesi alarak devletle barışan yapılara bankaların kredi verebileceğini hatırlatan Hüseyin Oflaz “Resmi mülkiyet sisteminin gelmesi ve ekonomik değerinin belirlenmesi demek, kredi olarak, teminat olarak kullanılabilir hale gelmesi anlamını taşıyor” dedi. Böylece yeni bir enstrüman ortaya çıktığını anlatan Hüseyin Oflaz şunları söyledi:

“Eskiden iskanlı binalar vardı, kredi verilebiliyordu. Kaçak yapılar vardı, kredilendirilemiyordu. Şimdi yapı kayıt belgeli (YKB) yapılar ortaya çıkıyor. Bu ara kademe bir durum. Bankalar bunu nasıl değerleyecek, kaçak binalar gibi mi yoksa iskanlı binalar gibi mi, bunu birlikte göreceğiz ama gerçek şu ki önümüzdeki dönem ilanlarda yapı kayıt belgeli bina diye yeni bir tabire rastlayacağız”

Şehir plancısı olarak imar aflarını doğru bulmamakla birlikte ülkenin .geçmişten günümüze biriken çözümsüz problemleri için muhakkak çözüm üretmesi gerektiğini belirten Hüseyin Oflaz, imar barışının da böyle bir tablodan doğduğunu söyledi.

Hüseyin Oflaz “1950’den günümüze hızlı şekilde kırdan kente göç yaşanıyor.  Kırsal yaşam biterken hızla kentleşiyoruz. Şehirlerde yaşayanların sayısı artarken, kontrolsüz yapılaşmalar ortaya çıkıyor. Sonucunda kentlerde altyapı yetmiyor, kanalizasyon sistemleri yok, kaldırımları işgal altında, yaşanamaz kaotik bir durum oluşuyor. Geçmişte hızlı kentleşmeye ayak uydurarak planlı alan üretemedik. Dolayısıyla kentlerde yasadışı bir yapılaşma oluşunca ticaret de yasadışı oldu. Binalar, ofisler yasadışı ticaretin içinde olunca vergiye kayıtlı olmadı. Kurumlar ve yönetimler insanlara kolaylaştırıcı tedbirler almaz ve alternatif alanlar üretemezse bunların hepsi kayıtdışılığa yöneltiyor. Bu yasal olmayan dünyada varlıkların kime ait olduğu bilinemiyor ama bunlar birer varlık ve ekonomik değer. Ama bu ekonomik değer sistem içinde kullanılamıyor” yorumunu yaptı.

Kalkınmak Sosyal ve Kültürel Büyümeyi de Gerektirir

Kalkınmak için yasallaşmak gerektiğinin altını çizen İmpo İmar Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Oflaz, “Kalkınmayı biz kent plancıları sadece ekonomik büyüme olarak görmüyoruz. Kalkınmak aynı zamanda sosyal kültürel olarak da büyümeyi öngörür.  Bunun için de yasallaşmak gerekir.  Fiziksel varlığı sistem içine çekip, planlı yaşama geçirmek gerekir. Binaların yarısını bugün yıkma ihtimali yok, ama nüfusun yarısı oralarda yaşıyor. Ne yapmalı? Çözüm üretmeli. Kalkınma buradan başlıyor. Yapıları kayıtlı hale getirirsen, onlara götüreceğin hizmet standardını da ona göre belirlersin. Yani aslında kayıt altına almak bir taraftan da bize gayrimenkulün ekonomik potansiyelini kullanma imkanı verir” diye konuştu.


Paylaş:

Haberler