Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen ‘Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesine dair kanun tasarısı’yla ilgili Bakanlar Kurulu’nda imzaların tamamlandığını, gelecek hafta TBMM’ye sevk edileceğini söyledi. Yıkım yapılacak alanlarda bütüncül bir planlama anlayışıyla yeni bir altyapı sistemi kurulacağını belirten Bakan Bayraktar, şöyle konuştu:
Yeterli altyapının bulunmadığı alanlarda insan sağlını tehdit eden unsurlar azaltılacak. Kent merkezlerinin köhneleşmesi önlenecek. Yerel malzemelerin kullanılması sağlanacak ve üretim sektörü hareketlenecek. İnşaat ve teknik müşavirlik sektörü çok ciddi manada gelişecek, bu sayede işsizlik ve yoksulluk azalacak, ekonomik hareketlilik canlanacak.
Vatandaşla anlaşacağız
Bayraktar, söz konusu projenin 200 milyar dolar büyüklüğünde olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
Uygulamalarda, inşaat yapılırken, ruhsatlar oluşturulurken vergi muafiyetleri getiriyoruz. Ama yine müteahhitler KDV ödeyecek. Yıkarken de yaparken de çok büyük bir ekonomik hareketlilik olacak ve KDV ödeneceği için, tüm inşaat sektörü kayıt içine alınacak. Kayıtdışılık böylece azaltılacak. Yüzde 18 KDV tutarı bile büyük bir miktar. Bu proje, 2 yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık, 15 yıllık, 20 yıllık periyotlarla devam edebilirse, en az 200 milyar dolarlık bir proje anlamına gelir. Bunun sadece KDV’si de 36 milyar dolar olur. Burada Türk maliyesi de büyük bir kazanım elde edecek. Cari açığın azaltılmasına büyük ölçüde fayda sağlayacak. Ülke zenginliğimizin yüzde 90’ı, 12 milyon bina, 60 milyon insan ve 400 milyar dolarlık alt yapı ve makine parkı deprem tehdidi altında.”
Riskli yapıların bakanlık, valilikler ve belediyeler tarafından tespit edileceğini söyleyen Bayraktar, “Zemini çürük olan yerlerde değil, ecdadımızın yaptığı gibi şehirleri zemini sağlam alanlarda geliştireceğiz. Bu yasada vatandaşla anlaşarak bu işi yürütmeyi esas aldık” diye konuştu. Bayraktar, şöyle devam etti: “Yasanın olmazsa olmazlarından biri yıkım. Acil bölgelerden başlamak üzere artık depreme dayanamayacak binaları yıkmak zorundayız. Tespitleri yaptıktan sonra vatandaşa ‘yıkın’ diyeceğiz. Belli bir süre vereceğiz. Vatandaş yıkmazsa bakanlığımız ve belediyeler aracılığıyla yıkacağız. Yıkıldıktan sonra bina üzerindeki kat mülkiyeti ve kat ittifakı sona erecek. Otomatikman oradaki görevlendirme yazısıyla veya TOKİ’nin, bakanlığın yazısıyla sona erecek. Oradaki ana gayrimenkul, arsa hisseli bir hale dönecek.”
Çoğunluk esas alınacak
Çoğunluğun anlaşmasını esas alacaklarını belirten Bayraktar, sürecii şöyle anlattı: “Gerekli çoğunluk anlaşma sağlarsa, geride kalan 3’te 1’in anlaşmasını aramayacağız. SPK’ya bağlı eş değer firmalarla, anlaşma sağlamayan hisselerin değeri belirlenecek. Bu hisse, anlaşma sağlayan 3’te 2’lik kısmı açık artırmayla satışa çıkarılacak. Satışa çıkarıldığı zaman 3’te 2’lik çoğunluk almazsa başka bir yöntem uygulayacağız. Bunun ekspertiz değeri üzerinden bedelini kamu yatıracak bankaya. Doğrudan Hazine adına tescil edilecek. Oradaki 3’te 2’lik kesime diyeceğiz ki, ‘Yaptığınız anlaşmaya biz razıyız’ diyeceğiz. Vatandaş kendi arazisini istediği gibi satabilsin, yapabilsin, kat karşılığı değerlendirsin, arsa karşılığı değerlendirsin.”
20 yıl vadeli faizsiz kredi
Vatandaşa her türlü desteği vereceklerini vurgulayan Erdoğan Bayraktar, “Bu riskli yapılarda, yerinde konut verilmesinden 20 yıl vadeli ve faizsiz sabit taksitlerle kredi vermeye kadar çok ciddi adımlarımız var. Anlaşma sağladığımız yerlerde yine iş yerlerinde de aynı şekilde, hem iş yeri yapma konusunda da çalışmalarımız var” dedi.