Ev Emlak A.Ş 2007 yılında Kerten Private Equity ile ortaklık yaparak en iddialı girişimleri; "The House Hotel" fikirlerini gerçekleştirmek üzere yola çıktı. Zincirin ilk otel projesi olan The House Hotel Galatasaray, Beyoğlu’nun ilginç antika dükkanlarıyla dolu, ünlü bohem semti Çukurcuma’da yer alıyor. Otel; adını, 19.yüzyılın sonlarında içinde yaşamış olan Zenovitch Ailesi’nden alan, orijinaline uygun olarak renove edilmiş tarihi Zenovitch binasında yer almaktadır. The House Hotel Galatasaray, Autoban Mimarlık tarafından Zenovitch binasının karakteri korunarak ve orijinal detayları vurgulanarak tasarlandı. Çatı katı ile birlikte toplam 5 katı bulunan Otel, 2’si suit olan 20 odası ve çatı katında yer alan tarihi Galata Kulesi manzaralı ve şömineli lounge alanı ve barı ile keyifli bir yaşam tecrübesi sunmaktadır.
Temmuz 2010'da açılan ikinci Otel, The House Hotel Nişantaşı, İstanbul’un en gözde alışveriş, eğlence, kültür&sanat ve iş merkezi konumunda olan Nişantaşı’nın en ayrıcalıklı caddesi Abdi İpekçi üzerinde , Prada butik mağazasıyla aynı binadadır. Otel, yine Autoban Mimarlık tarafından çağdaş bir yaklaşımla, modern-klasik bir stilde tasarlanmıştır. The House Hotel Nişantaşı 6'sı suit, 38’si standart odadan oluşan 44 odasıyla hizmet vermektedir. İçerisinde pilates stüdyonun da yer aldığı spor salonunun bulunduğu çatı katında bulunan suitler ise Nişantaşı ve Boğaz manzaralı olup, her biri ayrı bir terasa açılmaktadır. Otelin birinci katı, lobi ve buna paralel olarak restoran, toplantı odası ve bar bölümlerinden oluşmaktadır
Zincirin üçüncü oteli olan The House Hotel Bosphorus ise, tarihi Simon Kalfa binasında yer alan The House Café Ortaköy şubesinin üst katında, Mayıs 2011’de hizmet vermeye başladı. Ortaköy Camii, Çırağan Sarayı gibi birçok Osmanlı Sarayı’nın mimarı olan Balyan Ailesinin yapmış olduğu tarihi bina, Autoban Mimarlık tarafından orjinaline sadık kalınarak, binanın kendi klasik karakterini yansıtacak şekilde tasarlandı. The House Hotel Bosphorus 19’u muhteşem deniz manzaralı 23 odası, spor salonu, misafirlerin soluk alabilecekleri lobby alanı ve restaurantı ile sıcak ve rahat bir atmosfer yaratıyor.
2014’te kapılarını açan dördüncü otel Vault Karaköy, The House Hotel Bankalar Caddesi’nde yer alıyor. Otel 5’i suit olmak üzere 5 kata yayılan, bazıları Topkapı Sarayı ve Mısır Çarşısı manzarasıyla dikkat çeken toplam 63 odada konaklama imkanı sunuyor. Neo-rönesans mimarinin izlerini taşıyan 1863 tarihli eski Crédit Général Ottoman binası (aynı bina, daha sonra Sümerbank’a ev sahipliği yaptı) ve Cemaat Han olarak bilinen, eskiden Neve Şalom Vakfı’na ait olan bina olmak üzere Vault Karaköy, The House Hotel, yan yana iki tarihi binayı mesken belliyor. Ulusoy Grubu tarafından satın alınan iki binanın restorasyon çalışmaları yaklaşık 40 milyon dolara mal oldu. Prestijli Ağa Han Mimarlık Ödülü sahibi Han Tümertekin tarafından restore edilen binaların modern iç dekorasyon ise Sinan Kafadar ve Metex Group tarafından gerçekleştirildi.
The House Hotel Bomonti grubun beşinci oteli olacak.
.jpg)
