KOÇ KULELERİ

MİMARİ

Ankara’nın yeni merkezinin odağında olması ile birlikte Eskişehir Yolu’na verdiği geniş cephe hattı ile olağan üstü bir konuma sahip arsada, bölgenin ve Ankara’nın en önemli yapılarının bulunduğu bir arenada tasarlanan proje ile bir nirengi noktası oluşturulmaya çalışılmıştır.

 

Birbirini tamamlayan ve güçlendiren 2 kuleden oluşan ofis bloğunun cephesi şeffaf - parlak örtü ile çevrelenmiştir. Son derece narin, bir o kadar da gösterişli ve heybetli olan yapının, değerli bir taş gibi parlayan, güçlü ve etkin olması hedeflenmiştir.

 

“Yüksek binaların arasında yerimizi nasıl almalıydık” sorusunun karşılığı olarak, yükselerek göğe ulaşma çabasının yanı sıra insan ölçeğinden kent ölçeğine uzanan bir senaryo dahilinde mimari konsept oluşturulmuştur.

 

Yapılacak tasarımın mimari plastiğinin öne çıkarmanın yanı sıra yapının son derece fonksiyonel ve konforlu olması amaçlanmış, tasarımda iklimden ve doğal koşullardan en üst düzeyde yararlanılmaya çalışılmıştır.

 

Mimari estetik ve fonksiyonelliğin yanı sıra mevcut koşullarda, sosyal ve çevresel açılardan sürdürülebilirlik sağlayan bir yapı ortaya koymak tasarımda ana hedef olarak amaçlanmıştır.

 

Yol kotunda 2 katlı bazadan oluşan mağaza bloğunun üzerine gelen ikiz blokları kısmen yere bastırılarak etkinliği arttırılmıştır. Önde bir meydan yaratmak amacıyla, bina arsa içerisinde geriye çekilmiş, bu sayede rahat bir yaklaşım sağlanmıştır. Alt katlarda, kapalı alışveriş merkezlerinden farklı bir alışveriş deneyimi sunan cadde mağazalar kurgulanmış, yol kotundan rampa ile ulaşılan ikinci bir zemin oluşturulmuş, bu zeminde mağazaların yanı sıra geniş teraslara sahip kafeler tasarlanmıştır. Zemin katta ana yol ile arka sokak arasında bağlantı kurmak amacıyla düzenlenen iç sokaktan giriş alan iki ofis kulesi arasında bazı katlarda geçiş sağlanmıştır. Bu geçişlerde ofis çalışanlarının kullanması amacıyla kat bahçeleri oluşturulmuştur. Bu kat bahçeleri, insanları doğa ile buluştururken aynı zamanda çalışanların birbiriyle sosyal iletişime girebilmesine imkan sağlamıştır. Oluşturulan ortak mekanlarla (ara katlarda toplantı birimleri, dinlenme istasyonları) konfor düzeni sağlanmış bir çalışma ortamı yaratılmıştır.

 

Çağın imkan ve estetik anlayışına uygun malzeme seçimleri ile mimari konsept desteklenerek, açık ofis düzeni ile ferah ve aydınlık mekanlar kurgulanmıştır.

 

Yaklaşık 170 adet ofis ve çok sayıda toplantı salonunun bulunduğu kulelerin çatısında katlar geri çekilerek yeşil teraslar oluşturulmuştur. Gerek dış gerekse iç mekanlarda, yaşam ve çalışma atmosferine olumlu etki sağlayan malzeme, renk, ışık, hava gibi kriterler göz önünde bulundurulmuştur.

 

Farklı açılardan ve uzaktan görünüşüyle de iddialı ve güçlü bir algılaması olan yapının tasarımında sade ve zarif olma niteliği ön plana çıkarılmıştır.

Binanın tasarımında iç-dış mekan bütünlüğü yaratan özgün detaylara yer verilmiş, kullanıcısı ve çevresiyle barışık çağdaş bir ofis yapısı tasarlanmıştır. Yapı ilerleyen yıllarda da gelişen ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilecek esnekliktedir.

 

Mimar

 

Tümay KORUCUOĞLU

 

Ocak 2014 / ANKARA